Perşembe, Eylül 24, 2009

depreşme modu ;)

I was born with the wrong sign
In the wrong house
With the wrong ascendancy
I took the wrong road
That led to the wrong tendencies
I was in the wrong place at the wrong time
For the wrong reason and the wrong rhyme
On the wrong day of the wrong week
I used the wrong method with the wrong technique

Wrong

Wrong

There's something wrong with me chemically
Something wrong with me inherently
The wrong mix in the wrong genes
I reached the wrong ends by the wrong means
It was the wrong plan
In the wrong hands
The wrong theory for the wrong man
The wrong eyes on the wrong prize
The wrong questions with the wrong replies

Wrong

Wrong

I was marching to the wrong drum
With the wrong scum
Pissing out the wrong energy
Using all the wrong lines
And the wrong signs
With the wrong intensity
I was on the wrong page of the wrong book
With the wrong rendition of the wrong look
With the wrong moon, every wrong night
With the wrong tune playing till it sounded right yeah

Wrong

Wrong
(Too long)
Wrong
(Too long)

I was born with the wrong sign
In the wrong house
With the wrong ascendancy
I took the wrong road
That led to the wrong tendencies
I was in the wrong place at the wrong time
For the wrong reason and the wrong rhyme
On the wrong day of the wrong week
I used the wrong method with the wrong technique

Wrong

by
Depeche Mode 

Pazartesi, Eylül 07, 2009

desperate housewriter

 
4,2 kg'lık bir bebek dünyaya getiren taze anne hemşireye sormuş, "Nasıl süt vereceğiz, sütüm hemen gelir mi?" vs. vs.
Hemşireden cevap: "Gerek yok, siz bunu çıkışta bir lahmacuncuya götürün, o halleder!"
:DDD
Dün yarım saat güldüm buna, sonra eve geldim bir daha güldüm :P
Ebru çok yaşa e mi ;))
*
Tez düzeltmeleri devam ediyor; zaten bir tez, bir de ben düzelemedim anasını satayım! Özne yok, referanslar karışmış, kavram kargaşası olmuş muş muş muş... Sanki benden bahsediyor anacım, olmaz böyle şey! Ama kısa zamanda düzelemezse ben de yamulabilirim onunla birlikte. Üstelik enstitüden de sağlam kayacaklar gibi geliyor ama, du' bakalım... Bir de şu savunma işi var; halbuki "en iyi savunma saldırıdır" diye biliyorum ben. Ona göre...!
*
Cv'ler uçuşuyor ortalıkta; başvurmadığım yer kalmadı gibi gibi... Ama zaten vuracağım bir baş da kalmadı gibi gibi... Kafasız tavuk gibi çırpınıp duruyorum ortalıkta, sonum meçhul; suyuma çorba da yapabilirler, kızartıp kekik de dökebilirler. Rahmetli Şaban gibi, "ama benim yahnim yavan olur!"
*
Tek tesellim yine Oz, hep Oz, zaten Oz...
Yazmaktan başka çıkış yolu göremiyorum ya da görmek istemiyorum; çünkü at gözlüklerimi yeni parlattım, takıyorum çıkıyorum, hiçkimseleri de görmüyorum! 
Ohh...zzz...
*
"Remezan" iyi gidiyor; "yiyorum yatıyorum" konsepti çok başarılı oldu bu sene, bence her sene deneyelim değişik fonlarda :)) Ayrıca bu seneki davulcuyu da çok başarılı buldum, sağlam çalıyor adam. Hele bir de "düm tek de düm tek" diye bir ritmi var ki 9/8lik mübarek, yataktan göbek ata ata kalkıyorum. Tabii asıl yemek yiyeceğim için seviniyorum ama sahurlarda adeta bayram havası estiren davulcumuzu da pek bir seviyorum.
Zaten kızı bıraksan ya davulcuya ya zurnacıya değil mi?
;))
*
Öptümmm