Çohyoğunum sevgili bılok, hiç sorma neredeyse yeni yıla girmeyi unutucam o derece. Gerçi unutursam da bu sefer o girmeye kalkabilir aman evlerden ırak. O yüzden bir an evvel işlerimizi bitirip hazırlık yapmalıyız ve fekat bu yıl sanki hiç yeni yıla girecekmişim gibi hissetmiyorum (taam anladık o gircek üff!). Bundan önceki yıllarda daha haftalar öncesinde başlardı bende bir geri sayım heyecanı, bi kutlama hevesi falan. Bu sene kafam mı çok dalgın, ben mi yaşlandım bilmiyorum. Bi de ben 2012'ye çohalıştıydım biliyon mu blog, pek ayrılasım yok. Hatırlarsın 2011'i tekme tokatla gönderdiydik neredeyse ama bu 2012 bi başka çıktı arkadaş. Bi sevimli, bi tatlı geldi, ondan ayrılmak yardan ayrılmak gibin oldu. Aşkımız hiç bitmesin istiyom ama nasıl olcek bilmiyom. Nese onun postunu da soora yaparız artıkın, bu aralar boşladım burayı zati iyice, kulağını çekeceğim merahetmesen! Ama dedim ya çohyoğonom. Bi de tuhaf hallerdeyim, ulan tam çalışıcam töbe estağfurullah böle bişiler oluyo, bi gülme geliyo felan. Ama boşver şimdi onu anlatmanın sırası değil, zati başlıkla da ne alaka di mi? Hıh hemen konuya geliyorum; kar tatili nedeniyle ertelediğimiz İstek Vakfı Belde İlköğretim Okulu etkinliğini dün yaptık. Fakat o da ne? Bana mektup yazanlar, elini kolunu imzalatanlar, sarılıp öpenler, çiçek verenler abbov! Bi güzellik, bi tatlılık, bi şamata gırgır, olm ne oluyoruz dedim ya, ben hayatımda böle şımartılmadım, sanırsın bir rockstar, bir prenses bir peri! Hayır bi de hemen alıştım biliyo musun blog, hiç yadırgamadım, çiçekleri kucakladım çocukları öptüm geldim ağzım kulaklarımda. Eh hadi darısı nicelerinin başına! :))
İnşallah be Seyficim, senin gönlünün güzelliği yeter! :D |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder