Cumartesi, Ağustos 30, 2008

dönüş

Döndüm canlar... Ama başkaları gibi sözümden ya da özümden dönmedim, sadece evime yuvama döndüm ;)

Taşlama bir yana, mutluyum döndüğüme. Çünkü benim her ortam ve şartta sorun yaratmaya müsait bünyem tatilde de rahat durmaz biliyorsunuz. Ve şimdi her şey bu kadar ardı ardına gelmişken ve üst üste binmişken, dahası güzel haberler sinsi şüphelere dönüşürken ben de rahat duramıyorum tabii. Tek dileğim var Allah'tan, her durumda bana nefes alacak fırsat ve alanı bahşetmesi... Hayırlı Ramazanlar :)

Cumartesi, Ağustos 23, 2008

panic at the disco! :P

Şaka be şaka, yok panik, no panic :)))

Tatile gittim, bir haftaya gelirim. Gelmezsem de dolapta pilav var, ısıtın yiyin. Aç kalmayın e mi çocuum :)))

Ben yokken müracaatlar yan bloga ;P değil tabii, yine buraya. Yoklama alın, dönünce yokliicam, bakalım olmuş musunuz hihihi......

Hadi baş baş ;)

Pazartesi, Ağustos 18, 2008

Salı, Ağustos 12, 2008

Doğumgünü Notları :P



Doğduğum yetmiyormuş gibi bir de çevremdekilere zehir ettim hayatı doğumgünümde (çünkü normalde de yapıyorum zaten!)...

Önce beni hatırlamayan tüm arkadaşlarımı kara listeye aldım (hele biri var ki direkt sildim!), sonra hatırlayıp kutlayanlara şımardım bir güzel :))

Yaşlandım diye deprasyona(!!!) girdim, sonra kimse beni sevmiyor diye kompleks yapıp bunalım takıldım...

Mutfaktan çıkmayan annemle komşunun doğalgazının başından ayrılmayan (apartman yöneticisi ya!) babama beni yalnız bıraktılar diye trip attım. Doğumgünü yemeğini somurtarak yedim, pastayı kızarak üfledim, hışımla kestim ve ağlayarak yedim. Neyim olduğunu sorduklarında da onlara çemkirdim...

Sonra da geceyi arkadaşımın evinde geçirdim. Donnie Darko'yu izledim, iyice bunalım oldum. Sabah erkenden kalkıp evime geldim, hiçbir şey olmamış gibi oturdum bir köşede...

Böyle de cinsim yani...

Sonuç: Doğumgünümden nefret ediyorum. Fakat bu, sizin kutlamamanız için bir neden değil tabii (evilsmile)........

Pazartesi, Ağustos 11, 2008

happy pırtday to me

At last I am born
Historians note
I am finally born
I once used to chase affection withdrawn
But now I just sit back and yawn
Because I am born, born, born
Look at me now
From difficult child to spectral hand to Claude Brasseur-oh-blah blah blah
At last I am born
Vulgarians know
I am finally born
I once thought that time accentuates despair
But now I don't actually care
Because I am born, born, born
Look at me now
From difficult child to spectral hand to Claude Brasseur-oh-blah blah blah
At last I am born
At last I am born
Leaving the one true free life born
I once thought I had numerous reasons to cry
And I did, but I don't anymore
Because I am born, born, born
At last I am born
At last I am born
It took me a long, long time
But now I am born
I once was a mess of guilt because of the flesh
It's remarkable what you can learn
Once you are born, born, born
Born, born, born

Moz

Cuma, Ağustos 01, 2008

for reasons unknown... or out of the ordinary

Suyun üstünde duruyorum... Bir adım daha atsam batacağım bir kütük gibi... Ya da belki kütük gibi sarhoş olduğum için durabiliyorum böyle pervasızca... Ya da körkütük aşığım aslında, kimbilir... Ama hala suyun üstündeyim ve hava kararmak üzere... Kıyıdan bana el ediyorlar geleyim diye... Ama bilmiyorlar sudan çıkamayacağımı... Çıkarsam ıslanacağımı... Üşütüp hasta olacağımı... Çünkü böyle durmamın tek bir nedeni var... Islanmamak... Islanırsa insan, fena... İşte o zaman ayılır düşten, uyanır o rahat uykudan... Ve işte o zaman düşer aslında suya ya da gerçeğe... Islanırsa insan, işte o zaman başlar gerçek, soğuk ve sert... Ne düş kalır, ne hayal, ne de suyun üstünde durmak uçarcasına... O yüzden uyanmamak gerek ve de ıslanmamak... Ama bir yandan da hava kararmış, su bulanıklaşmış, kıyı da iyice uzaklaşmış... Ya şimdi adım atıp basacaksın karaya, ıslanma pahasına... Ya da kalacaksın böyle karanlığın ve suyun ortasında, karanlık suda... Bir yandan balıklar öpücük gönderiyorlar kalmam için suda... Bir yandan kıyıdakiler sesleniyor "geri dön" diye... Kıyıdakiler, sevdiklerim... Ve balıklar, ileride seveceklerim... Biri geçmiş, biri gelecek... Ve ortada ben, şimdi, burada, şu anda... Suyun üstünde duruyorum ve sırılsıklam korkuyorum...