Cuma, Eylül 28, 2012

yine mi canlı yayın?!

Gün geçmiyor ki yeni bir abukluk şu garip köftenizi bulmasın sevgili köftehorlar. Geçen sene Cine5'teki Yasemin Bozkurt'lu canlı yayından canlı kurtulanların derdi bitmemiş, çekilen acılar yetmemiş ki bu sefer de devletin kanalı çağırdı beni. Koskoca TRT Okul, devletin eğitim öğretim için kurduğu bir kanal ve canlı yayın konuğu ben. Diyorum size, bu ülkede bazı şeyler çok yanlış gidiyor! Ama bu gidişe bir dur diyecek miyim? Ne münasebet, bana nesi canım! Madem halk beni istiyor!!!  :P

Şaka bir yana, 2 Ekim Salı günü saat 17.25'te TRT Okul kanalında Sanat 2012 programında Engin Hepileri'nin konuğu olacağım, bir aksilik olmazsa. Ne konuşacağım hakkında en ufak bir fikrim olmaması bir yana, canlı yayın olması öte yana, ben öbür yana. Gördüğünüz gibi yanlarım şimdiden ağrımaya başladı. İzlerseniz ne ala, kaçırıp da tekrarını izlemek isterseniz aynı gece 00.05'te tekrar yayını var ama hiç izlemezseniz de daha iyi gibi, bilemedim. Üff heyecan bastı, gidiyom ben ya!

Cumartesi, Eylül 22, 2012

Dear Tabitha ve sürprizlerle dolu bir "Trap"

Her şey kitapçının kelepir İngilizce kitap reyonunda "Tabitha King" adını görmemle başladı. Görür görmez atladım tabii hemen "The Trap"e (hehe ne manidar oldu :P). O mutlulukla bir de Stephen King kitabı alınca Mr. & Mrs. King pek sevindiler tabii :)) Fakat asıl meselemiz o değilmiş meğersem. Kitabı açıp incelemeye başlayınca bir de ne göreyim?


Kitabın içinden iki tane Babalar Günü kartpostalıyla iki tane de fotoğraf çıktı. Kitap gibi onlar da yabancı tabii, kimbilir hangi memleketteki hangi aile... Şu an neredeler, ne yapıyorlar, nasıllar bilmiyorum ama 1997 yılında tam da resimdeki gibilermiş işte :)


Fotoğrafların arkasında isimleri ve yaşları yazıyor fotoğrafın çekildiği 1997 yılındaki. Kartpostallar ise ayrı şirin. Öyle garip hissettim ki bunları kitabın içinde bulunca, sanki birden Kingvari mistik bir romanın ya da filmin içine çekilmiş gibi oldum. Söz konusu King ailesi olunca insan her ihtimali düşünüyor tabii ister istemez :))


Belki dünyanın öbür ucundaki bir aile eski fotoğraflarından ve kartlarından mahrum kaldı ama Bay ve Bayan King benim masamda birleştiler günün sonunda :))


Bunlar da günün diğer ganimetleri. Özellikle Roald Dahl'in "The Witches"ını bulmam da ayrı bir güzellikti, yaşasın kelepir! :)))

Pazartesi, Eylül 17, 2012

Burgaz Dayri

Yaza veda edemeyenleri böyle alalım :))




Sait Faik'siz Burgaz da olmaz; fakat 2 yıldır tadilat bahanesiyle kapalı
duran evine de bir el atıverseydiniz hafızlar...

Kahvesiz de bir köfte düşünülemez di mi ama :)))

Renkli tırnaklar olmadan yaza veda olur muymuş hiç?!


Çarşamba, Eylül 12, 2012

Yeni Kitap !!!


"Derslerle Başım Dertte" serisinin ikinci kitabı "Hayvanat Bahçesinde Neler Oluyor?" çıktı canlarım ciğerlerim :) Linkleri şuralarda, vatana millete ve de köfteye hayırlı olsun :))

finalkültürsanat  idefix  kitapyurdu  kabalcı  d&r

Pazartesi, Eylül 10, 2012

Kına Dayri !!!

Bu "photo diary" işini artık iyice abarttığımın resmidir :)))


Kına, görüldüğü üzre, ülkemizde "yakılabilen" bir çeşit bitkidir :D

Ve yine görüldüğü üzre, her Türk kızı bir gün kınayı yakacaktır :))

Ve ayrıca, her Türk kızı dansöz doğar! :P

❤ "Yağmur & Bulut" kolyem

Çarşamba, Eylül 05, 2012

like'sız yorumsuz...

Merak ediyorum; arkadaşlarım, tanıdıklarım arasında sokağa çıkarken, yolda yürürken, minibüse/otobüse/taksiye binerken, evine giderken korkmayan, çekinmeyen, tedirgin olmayan bir kadın var mı? İster şehrin göbeğinde, isterse sakin ve ıssız bir kasabada/köyde olsun; acaba hangimiz bir erkeğin/bir grup erkeğin yanından/önünden/arkasından geçerken kendimizi rahat ve güvende hissedebiliyoruz? Kaçımız aklımızdan türlü felaket senaryoları geçirip içimizden dualar etmeden evimize ulaşabiliyoruz? Ve ben gerçekten merak ediyorum; bizim her gün aklımıza gelen bu binbir düşünceden ve korkudan kaçını bir erkek bir kez olsun düşünüyordur tüm hayatı boyunca?

Ve ben bunları yazıp paylaşırken, acaba böyle düşünen kadınlar var mı, sesimizi duyarlar mı diye içimden geçirirken bu ve bunun gibi yazılara sessiz kalıp, gidip alakasız resimlere fotoğraflara "like" yapıp yorum bırakan, bırakabilen kadınlar var.

Galiba her şerrin suçunu da erkeklere atmamak gerekiyor. Biz kadınlar olarak birbirimize ne kadar sahip çıkıyoruz ki elin herifi empati kursun halimize?

yeter ki kafalar güzel olsun!

sağ baştan say! marilyn monroe, darth vader,
iskeletor & bir küçücük aslancık

Salı, Eylül 04, 2012

bitti bitiyor nokta kom


Ne kadar dirensem de sanırım artık kabul etmem gerek. Geceleri camlar kapalı yatıp, gündüz evin içinde çorap giyiyorsa bir insan -insan?- artık yaz bitmiş demektir. Bikinilerinizi, güneş kremlerinizi, hasır şapkanızı plaj çantanızın içine koyun ve çantayı da dolabın en tepesine kaldırın. Güneş gözlüklerimiz ve kot şortlarımız bize kalsın  köftelerim. Ühühühü...

Pazar, Eylül 02, 2012

Aydınlık Gazetesi Kitap Eki'nde Derslerle Başım Dertte :)

nerede benim nazar boncuğu görselim? :))


yaptım oldu serisi vol. 632587

Gezinirken şunu gördüm ve çok hoşuma gitti:



Vay babasını dedim, elin Dıycı blogcusu yapar da ben yapamam mı ve yaptım:



Şimdi fotoğrafa bakıp "aaa 2 iğne kullanmış dolma parmak" diyeceksiniz ama valla parmaklarım incedir, iğneler kısa herhal :PP

Cumartesi, Eylül 01, 2012

what is this place?!


Eylül gelmiş olm ya, niye haber vermiyorsunuz? Yaz bitti diye diye bitirdiniz işte, mutlu musunuz şimdi?! Neyse, en azından yerimizi yadırgamıyoruz, o da bi'şe! Öberin...