Perşembe, Mayıs 31, 2012

vay anam vay...

...neler dönmüş köfte ya. alt tarafı üç haftalığına ıssız adaya kaçtım, bi de döndüm gözümü açtım ki distopyadayım. vay anasını sayın seyirciler...

Alıntıdır:

"Bu listedekilerin tamamı, dün 24 saat içerisinde gerçekleşti:

- Polise astımlı olduğunu söylemesine rağmen biber gazı yiyerek ölen gencin hastane önünde eylem yapan ailesine de biber gazı sıkıldı.
- Sağlık Bakanı "Tecavüze uğrayan kadının bebeğine devlet bakar" dedi.
- Kürtajı yasaklayacak kanunun Haziran'da meclise sunulacağı açıklandı.
- Havayolu çalışanlarına grev yasağı getiren yasa Meclis'ten geçti.
- 150 THY çalışanı grev yaptığı için işten çıkarıldı.
- Emniyet güçlerinin copları demire çevrildi.
- KCK davasında avukatlık yapan 103 avukat hakkında soruşturma başlatıldı.
- 16 yıllık Yeni Şafak yazarı Ali Akel, hükümetin Uludere'deki tutumunu eleştirdiği için gazetesinden kovuldu.
- RTÜK üyelerinden gelen 'tavsiye' kararının ardından, 1 Kadın, 1 Erkek dizisindeki çiftin yeni bölümde evlendirilmesine karar verildi.
- Tütün ve alkole %15 zam geldi.
- 3. köprü ihalesi yapıldı."

 

Çarşamba, Mayıs 30, 2012

ıssız adadan notlar-21-son!

sevgili ıssız ada,
artık maceramızın sonuna geldik. seninle acı tatlı, sulu ekşi bir sürü anımız oldu. yeri geldi birbirimizden nefret ettik, yeri geldi can ciğer kuzu sarması olduk. o minik ve masum kuzuyu hiç acımadan şişe geçirip bir güzel pişirmemizi ve sonrasında mideye indirmemizi hala unutamıyorum. hey gidi günler hey. ama her güzel şeyin bir sonu vardır canım adacığım. bizim münasebetimiz de burada bitiyor. bitsin de zaten. sıkıldım artık, içim şişti seni görmekten. yeter be! ada da ada ada da da da... her neyse. sen bu satırları okurken ben çok uzaklarda olacağım. bi gemiye, bilemedin bi uçağa, en azından bi helikoptere, hiç değilse de bi sandala kapağı atmış olacağım. o yüzden zerre umurumda değilsin. ne halin varsa gör. başka da diycek bişiim yok sayın hakim.

not: van dey gudbay vil bi feyrvel... bu arada adanın bi yerine bi tencere yaprak sarma sakladım. artık bundan sonrasını sen düşün çiko ;)))

Salı, Mayıs 29, 2012

ıssız adadan notlar-20

ulan ıssız ada!
bugün adayı kıyı bucak temizledim, anam ağladı ama mesele o diil. onca işimin gücümün arasında sahildeki kayalıkların arasına atılmış bir sürü meşale, sandık ve kağıt parçaları buldum. sandığın içine tıkıştırılmış kağıtların üzerinde "kim gitsin?" sorusu, altında da cevaben benim ismim yazıyodu. biliyorum, hepsi senin marifetin. kendi kendine gelin güvey olup abuk sabuk oyunlar oynuyosun ama bana sökmez. gerekirse senin tüm ağaçlarını kayalarını tek tek ellerimle sökerim, kendine gel artık! meşaleleri de tam söndürememişsin zaten cayır cayır yanıyoduk az daha, gerizekalı seni! bişi diil, uzaktan geçen bi uçak ya da gemi görecek gelip kurtaracaklar beni buradan, o olacak. aslında istediğin bu, biliyorum ama çok beklersin ada. ayrıca çok da ararsın sonra, bak sölemedi deme. şimdi yürü git gözüm görmesin.

not: kumların üzerine taşlarla yazılmış o s.o.s. mesajı da gözümden kaçtı sanma. hepsini topladım o taşların, artık adanın münasip bi yerine koyarım, oradan alırsın. canım.

Pazartesi, Mayıs 28, 2012

ıssız adadan notlar-19

"ben ada. ıssız ada."
bugün çok yoruldum sevgili adacım, biraz yardım etsen diyorum artık? senin görevin ada, tabii eğer kabul edersen, üstünü başını bir güzel temizlemek. şu kumlarının hali ne allasen, ağaçlar desen hep bi parmak toz olmuş. bi kalk, bi silkelen kendine gel, bu nedir arkadaşım ya! ha diyelim ki bu görevi kabul ettin, o  zaman da eğer yakalanır ya da öldürülürsen seni tanımam hacı, açık konuşalım. hem şimdi bile tanımıyorum ki. sahi kimsin sen ada? ada bir kimdir mesela, nelerden hoşlanır? boş zamanlarında neler yapar? mesela temizlik yapar mı? yapsa ya... yapsana lan...

not: bu not kendini beş saniye içinde imha etmeyecek, ona göre ayağını denk al. çüss.

ara nağme


Issız adadan gına gelenlere, baygınlık geçirenlere gelsin bu şarkı :)))

Pazar, Mayıs 27, 2012

ıssız adadan notlar-18

lan ıssız ada. özledin mi beni? iki gün görünmedim hemen balinalar vurmuş sahile, ne iş? hayır, küçücük adasın zaten, eşşek kadar balinalar pek hoş durmuş üzerinde, manda götüne konan sinek gibin. ya da yok, tersi olcaktı, aman neyse. sabaha toplarım artıkın, şimdik yorgunum. sen de sütünü iç yat uyu, yarına çok işimiz var.

not: rüyanda beni gör e mi, tırım tırım kork, kabusun oliim. öperim.

Cuma, Mayıs 25, 2012

ıssız adadan notlar-17

sevgili ıssız ada,
bugün de haydar abi'yle uğraşarak geçti. çok huysuz adam yahu. ne desem ters anlıyor. yaşlılık zor, çok zor ada. sen sakın yaşlanma olur mu? hep böyle genç kal, hep böyle ıssız. kıs kıs. hatta tıss tıss tıss. ha bu arada demin ağaca çıkıp erik topladım. haydar abi'yle yedik, helal et nolur. yalnız senin eriklerde bi yamuk var hacı, acayip kafa yaptı. burada müzeyyen'le dalgalandık da durulduk, o derece. aman diyiim sen de tikat et. haydin kal sağlıcaklan.

not: öpüjemmm...

Perşembe, Mayıs 24, 2012

ıssız adadan notlar-16

halo mayne libe vüste,
nabersin görüşmeyeli? beni sorarsan alamancı bir içgüveysinden halliceyim. çünkü bu adada haddinden fazla kedi ve çocuk var. kediler geceleri, çocuklar da gündüzleri beni uyutmuyollaa. sanma ki gece gündüz uyuyan bir derbederim amma velakin ben de neticede bi insan sayılırım. benim de neticemi yayıp horul horul uyumaya hakkım var diye düşünüyorum. ve fakat dostum şu lanet kedilere biri dur demeli artık ya. etmediğim küfür beddua kalmadı, bak kediye beddua ettim diyorum, daha ötesi var mı? ama kabahat bende. eşşekim ben. unutkanım. yıfkayım. sabah kalktım, hiçbişe olmamış gibi yine besledim bunnarı. kör olmayasıcalar! çarpılmaktan korkmasam gecenin bi vakti boca edicem bi kova suyu kafalarından aşşa. devamlı bağırıp cırlayan çocuklar için de bir takım planlarım var. fekat onlar için daha tikatli ve sinsi davranmalıyım. çünkü sayıları çok fazla. boşbakan hiç üzülmesin, her santimetrekareye üç çocuk düşüyo zaten. ıssız ada değil çocuk yuvası sanki. kıyır kıyır her yer, her köşe başından bir çocuk fırlıyo. kadınlar yemeyip içmeyip çocuk doğuruyollaa resmen. o yüzden daha köklü ve kalıcı bi çözüme ihtiyacım var. bu sefer kararlıyım ada. seni bu hayattan kurtarıcam bebeyim. bekle beni...

not: ih möhte suluköfte.

Çarşamba, Mayıs 23, 2012

ıssız adadan notlar-15

diyır aylınd,
ıssız adaya düşmüşlüğümün ikinci haftasını geride bırakmışken şunu fark ettim ki, no men iz en aylınd. ayrıca no wumın no kıray. ve tabii ki kam on evribadi. haydi.

not: bi ekmek bi de süt, giderken çöpü de çıkarıver hadi gülüm...

Salı, Mayıs 22, 2012

ıssız adadan notlar-14


sevgili ıssız,
bugün de ada cephesinde yeni bir şey yok. dört yanımız su zaten ne cephesi yani. ama ben yine de az zamanda çok işler yapmayı becerebiliyorum. haydar abi de yardım ediyo sağolsun. haydar abi bildiğin gibi adanın yerlisi. zamanında robinson kurüzo'nun yanında staj yapmış, cuma emminin de öğrencisiymiş. çok şey biliyo hakkaten. hep o söylüyo, ben yapıyorum. şimdiye kadar bi hayrın görmedik ama du bakalım ada, son gelişmelerden umutluyum. bi de süprizi varmış diyollaa ama bakak görek artıkın...

not: ama çok horluyo bu yaa!

Pazartesi, Mayıs 21, 2012

ıssız adadan notlar-13

sevgili ıssız ada,
bugün kayıkla yola çıktım. nereye olduğunu bilmesem de asıldım küreklere. çok hızlı gittiğim de söylenemez. ama önemli olan yola çıkmak değil mi zaten? başlamak da bitirmenin yarısı? hastir ordan. hiç de yarısı değil bi kere. kaç kere? neyse, zaten benimki spor olsun diye. yoksa koskoca okyanusta dalga yaratma gibi bir derdim yok. vakvakları ürkütmeyelim. ufaktan ufaktan ufka doğru yol alalım. sonra da mehtaba dalıp...

not: kürekler de ağırmış ha... haydar abi bi el atıversene ya sana zahmet ;)

Pazar, Mayıs 20, 2012

ıssız adadan notlar-12

hacı naber?
bugün baya kalabalıktın, o yüzden ıssız falan demiyorum. kolay değil tabi kız evlendirmek. biz de hayırlı olsuna geldiydik, gelini öpüp kaçıcaz. yani kaçıcaz dediysem gelini kaçırmicaz tabe. hehehe. çok komiğimdir. peki madem. bu da çeyreğimiz, şöle takıverelim. ömür boyu mutluluklar efenim, bi yastıkta. bi de şiir yazdıydım ama onu deftere şeyediim ben. kerevetine de sonra çıkarız artık. yok siz rahatsız olmayın, biz kenardan iki oynayıp dağalıcaz zaten. ay gelin çiçeğini mi atıyo? kaçııın! aaa çorap kaçtı!

not: nikah keramet, yağmur bereket, aşk en büyük nimet, bunu yazan behçet :)))

Cumartesi, Mayıs 19, 2012

ıssız adadan notlar-11

sevgili ıssız ada,
bugün yine acılardan acı beğendiğim muhteş bi gün oldu. pms'ten sos'e geçiş yaparken kafayı buldum da rahatladım neyse ki. sonra 19 mayıs atatürk'ü anma, gençlik ve spor bayramı'nı kutlamak için komşu ıssız adadaki nagasaki amcayı ziyarete gittim. elini öpücektim ama baktım yine çıplak. ya masafumi dayı dedim, yapma böle. git üstüne bi entari bişi geçir, olmuyo böle bak bayram bayram dedim dinletemedim. hooop masafumi dedim, kime sölüyorum dedim. hiiiç oralı olmadı. zaten aslen oralı değilmiş, sonradan yerleşmiş. suratıma baktı baktı, masafu mi? diye sordu. ben de elimi böğrüme götürüp sağol dayı, yeni yedim ben, sana afiyet olsun dedim ve müsade istedim. müsade senin yiğenim diyince dayanamayıp elini öptüm. eh ne de olsa bayramdı ve o da benim büyüğümdü. büyüyünce onun gibi olmaya karar verip kendi adama döndüm. döner dönmez kumları öptüm. eh ne de olsa yuvamdı. bu da böle bi anımdı. 

not: masafumi nagasaki dayı ve ıssız adası


Cuma, Mayıs 18, 2012

ıssız adadan notlar-10

10. (onuncu) gün itibariyle ıssız adadaki hava durumu: beklenen en yüksek sıcaklık 21 (yirmibir) derece iken, en düşük sıcaklık ise 15 (onbeş) derece. gün içinde ortalama 19 (ondokuz) derece dolaylarında seyredeceği tahmin edilen sıcaklığın yanısıra gökgürültülü sağanak yağış bekleniyor. nem oranı yüzde 72, rüzgar kuzeyden 25 km/sa hızla esiyor, basınç 1006 hPa ve görüş 10 km olarak tahmin ediliyor. ediliyor da bana mı ediliyor? adanın eni boyu toplamı 10 km etmiyor zaten, neyin görüşü bu amk?! oldu olacak trafiğe çıkarken de tikat edin de ahmak ıslatmasın...

not: tam hastalık havası bunlar, üzerine bi hırka giyiver evladım. yavrım.

Perşembe, Mayıs 17, 2012

ıssız adadan notlar-9

üye testi ???
pek muhterem ıssız adacığım,
sayende ıssız adada mıyım, yoksa sıcacık yuvamda mıyım hiç ayırdedemiyorum. dede mi yorum? neyse işte, diyeceğim o ki, sen bir ana, sen bir baba, her şey oldun artık bana. ıssız bir adada olduğumu hiç hissettirmedin. yeri geldi çarşı pazar, yeri geldi konu komşu oldun. nasıl bir atmosfer gerekiyorsa, ne lazımsa yaptın, yapmaya da devam ediyosun. ah sen yok musun. var mısın? yoksun. sana dedim ki dışarı çıkıyorum, şu ütüleri yapıver, geldim bi de baktım hepsi duruyo! eşşek mi osuruyo burda? eline mi yapışır, nolur iki ütü bassan, biraz yardımcı olsan? ama yoook, madem düştün adaya başının çaresine de bakacaksın diyosun, öyle mi? eh sen görürsün o zaman. akşama karnın acıkır aşındırırsın kumları artık ama ben o zaman yapacağımı biliyorum sana!

not: sana not bile yok bundan sonra, hadi bakalım!

Çarşamba, Mayıs 16, 2012

ıssız adadan notlar-8

adaaa ada! adaysan adalığını bil. ada dedik bağrımıza bastık, kalktık arka plan resmi yaptık sırf senin için. ama sen ne yaptın? buraya geldiğimden beri bi hindistan cevizini, bi avakadonu yemiş değiliz. hadi onu geçtim, bari bi işin de ucundan tut, "yardım lazım mı apla?" de. ben de diyeyim ki "abla sensin, palmiye de sana girsin!" ama yok. ağız tadıyla bir kavga bile çıkarttırmıyosun insana. şiştim valla, şiştim. sıkıntıdan çamaşır yıkadım, o derece. kurusun da ütüleyivereym. bak o dikiş makinesi de duruyo orda, daha nasıl çalıştığını çözemedim ama olsun. bulunmuş bulunmuştur. her genç kızın çeyizinde bulunması lazım. kim bilir hangi kazadan kalma, hangi batan geminin malı. mal demişken, sen nasılsın adacım? bi sıkıntın, bi isteğin var mı? akşama ne yemek yapayım? zıkkımın kökü var, demin ormanın girişindeki kayanın dibinden topladım, yer misin? kavurması çogzel olur bak.

not: onu yemezsen zopa da var, hiç meraklanma yiğidim. öperim.

Salı, Mayıs 15, 2012

ıssız adadan notlar-7

sevgili ıssız,
sana artık adınla hitap ediyorum, umarım gücenmiyorsundur. ne de olsa şunca hukukumuz var. hem söyle bana, birbirimizden başka kimimiz var ki ada? sen bana ben sana, kim kime dum duma. ya... yalnız o değil de, ne yağdı be arkadaş! şu küçücük adada kopan fırtınaya bak sen, vay anasını. hatta babasını. babaannesini. sülalesini. bakma böyle saydığıma adacım, yoksa biliyorum ıssızsın. benden başka kimse yok burada. hal böyleyken gece gece korku filmi izlemeyeydim eyiydi. yok dördüncü türler, yok uzaylılar derken birileri hakkat alıp götürmesin ya beni? tam ıssız adaya düştük derken ister misin bir de galaksi otostopçusu olalım! töbe töbeee. ama uzaylı dediğin de ne ki zaten? o da senin benim gibi insan, hepimiz aynı evrenin yolcusuyuz bi yerde, nabıcan.

not: uzaylılar beni almaya gelirse evde yok dersin, bakkala kadar gittiydi ama nezman döner sölemedi dersin. ben na şurdaki ağacın tepesindeyim, sakın çaktırma ha!

MUTLU YILLAAAR KÖÖÖFTEEEE !!!


hepi de börtdey tuu yu - sırf dinliycen hacı yemicen ;)

Sonunda bu da oldu. Köfte blog tam yedi yaşına bastı. Oha lan, demek çocuk yapsaymışım şimdi okula başlayacakmış, vay anasını sayın seyirciler! Neyse ya, iyi ki çocuk mocuk yapmamışım da bu blogu açmışım. Zırlaması yok, altını boklaması yok, onu isterim bunu isterim diye tutturması yok, ay hastalandı ay kustu ay ateşlendi vs. derdi yok, yok oğlu yok! İşte bu sebeptendir ki, blogumuzu bağrımıza basıyoruz, onu bir evlat gibi seviyoruz, yemeyip yediriyor içmeyip içiriyoruz. Daha nice senelere mutluluk ve sululukla sevgili köftehorlar muck muck!

Pazartesi, Mayıs 14, 2012

ıssız adadan notlar-6

sıa -böyle de küfür ediyo gibi oldu ama idare ediver beybi,
bugün çok önemli bir keşifte bulundum ada. hani ben ıssız adaya düştüm ya. meğer millet de ıssız adaya düşmenin hayallerini kurarmış. memleketin halinden öyle bunalmışlar ki, hepsi kaçıp gitmenin derdine düşmüş. yaa ada, görüyo musun? değere bindin lan! herkes seni istiyo, herkes seni arzuluyo. ama sen benimsin, sadece ve sadece benim! anlıyo musun düdük?! görmicem başka kimseyi düşürdüğünü, kaş göz yaptığını kırıştırdığını, vallahi ağzını yüzünü kırarım! batırırım bu adayı ulaaayyynnnn!!!!!

not: ben adaya adam demem, adam benim olmadıkça... ya...

banana bana da bana da :P


Hörmetli tamaşacılar! Yine abidik gubidik bir postla karşınızdayım. Ama bu seferki evde kalmış kız kurularından evhamlı evhanımlarına kadar herkesi yakından ilgilendiriyor. Konumuz: Evde kalmış muzlar!



Ben pek meyve yemem. Meyveye karşı değilim ama aklıma gelmez, "ay du bi meyve yiyiim" diye. İşte bu sebeptendir ki, evdeki meyveler zaman zaman kendilerinden geçmektedirler. Özellikle de sevgili muzlar kararıp boyunlarını bükmekte, beni de endişelere gark etmektedirler. Hal böyleyken Hesionka'nın tarifini görünce pek bir sevindim efendim (Zeki Müren mode on!), eh bu sevincimi sizlerle paylaşıp ağzınızın suyunu, beyninizin pekmezini akıtayım istedim. Nasılım?

nam nam nam - nam nam nam!


Afiyet olsun ;)

ıssız adadan notlar-5

ada dediğin böyle olacak arkadaş!
pek kıymetli ıssız adacığım -adam demiyorum tikat edersen, aman karıştırırlar felan neme lazım,
gün geçmiyor ki şu ıssız yerde yine eski bir tanışla karşılaşmayayım. bu sefer de ilkokul örtmenimi gördüm sevgili ada. dünya küçük derler ya, meğer ada küçükmüş. devamlı bir karşılaşma rastlaşma ve fekat neden ilkokul? sorarım sana ada ama cevabını alamam, bilirim. zaten ne zaman cevap alabildim ki senden. varsa yoksa öyle mal gibi dur. bak dün anneler günüydü ama sen beni ne kutladın, ne de tebrik. oysa ben de bir yerde senin anan sayılmaz mıyım? sen benim adamsan, ben de senin ananım yavrum, neden böle yapıyosun? çok kırıldım bak, aşk olsun. aç koynunu kuş konsun. bak sana anne şakası bile yaptım. daha ne yapayım? senin için saçımı süpürge ettim. süpürge demişken, ortalığı süpürcem ayak altında dolaşma. dolapta dolma var, ısıt ye, e mi çocuum?

not: yalınayak dolaşma dedim elli kere, o terlikler giyilecek!!!

Cumartesi, Mayıs 12, 2012

ıssız adadan notlar-4

diyır disörtıd aylınd,
gördüğün gibi, memleketten ayrı kala kala iyice ecnebiye bağladım. artur'a kralım, mayls'a bff'im gözüyle bakıyorum artıkın. o derece ki oturup kendisine mektup bile yazdım, sonra mektubu şişeye koyup denize attım. "o şişe bir gün gelecek mayls abi!" dedim, arkasından el salladım. böle de angutum afedersin. o değil de ingliş mafinim deyince canım çekti biliyon mu, oturdum bugün bi de mafin yaptım, böle tuzlu tuzlu. yanına da çay ama törkiş çay of kors yani. ayrıca bugün bi uçak gördüm, böle adanın üstünden doğru geçiyodu. beni görcekler de kurtarcaklar diye ödüm koptu, hemen eğdim kafamı gömdüm mafinlere. neyse ki görmediler, uçak gidince bir oh çektim, karşıki kum tepeleri yıkılmasa da bazı kumlar denize uçuştu. yalnız bu başını mafine kuma gömme meselesini abartmış olabilirim sevgili ada. zira buraya düştüğümden beri ne gazete okuyorum, ne de haber izliyorum. hayır yani, madem ki ıssız adaya düşmüşüm bana ne arkadaş sizin gündeminizden dedim kendi kendime. kendime kafa izni verdim, fekat genel olarak kafasız bi insan olduğum için kuruldan geri dönebilir raporum. bilmiyorum, bekliyorum.

not: tebrikler gs ;)
not2: gündemden bana ne dediysek o kadar da değil. kutlama sesleri tee ıssız adalara kadar geldi yau...

Cuma, Mayıs 11, 2012

diyır mayls

"bir aleks değilim belki ama çalışıyorum kendi çapımda..."
imza: mayls keyn

sevgili ingliş mafinim,
sana bu mektubu aşrı aşrı memleketlerden yazıyorum, kıymetini bil. zaten acil bi durum olmasaydı seni rahatsız etmezdim, biliyosun. canımsın. ve fakat salaksın. "gerizekalı sevgilim" halt etmiş yanında, kusura bakma. bana bak. nedir olm o saçın başın hali? solo molo derken kıçı başı dağıttın yemin ediyorum. iyice emolara döndün, apaçiye bağladın, bu ne amk ya?! tamam, takımdaşın aleks (törnır) de abuk sabuk saç şekilleriyle kendini maymun ediyo ama alıştık ona bi yerde. göz hep öyle görünce gönül de katlanıyo, maymundur maymun deyip kıçımızı dönüp uykumuza devam ediyoruz icabında. ama sen? ya sen brit avordum, sana hiç yakışıyo mu bu haller? halbuse ne de güzel mesleğin var, müzisyen adamsın, elin ekmek tutuyo. eh fena da bi insan değilsin, gençsin, yeteneklisin, giderin var. daha kırk mil öteden ben ingilizim diye bağırıyosun gerçi ama o saçlarla apaçiliğin dibine vurmaktan da kendini alamamışsın hacım. cık, olmuyo böyle. elalem laf ediyo, dedikodu oluyo. sana ricam, lütfen git bi ense traşı ol, o favorileri kes, beni de sinir hastası etme. hadi çocuum...
mektubuma burada son verirken seni o çıkık adem elmandan öper, aleksgillere selam ederim. söle o maymuna bi dahakine de ona yazıcam, hazır olsun.
imza: yor cuusi miitbol

kral dediğin...

Yemişim Camelot'u, sana bir şey olmasın Arthur'um! 

ıssız adadan notlar-3


sevgili ıssız adacım,
seninle münasebetimizin an be an arttığı şu günlerde anladım ki tek dostum ve sadık yarim sensin. hani "benim sadık yarim kara topraktır" demiş ya veysel, hah işte benim sadık yarim de sarı kumlarmış adacım. adaaam sen de! varsın öyle olsun lan nabalım. ıssız adaya düştüm diye karalar mı bağlayayım? hem iyi ki de düşmüşüm, oh canıma değsin. düşmeyip de napacağıdım, insan sevmeyen bünyemi konuya komşuya toruna torbalağa mı saracağıdım? bak azıcık kafamı çıkarayım dedim neler oldu. kendimi alışa verişe tüketmeye verip yemediğim kazık kalmadığı gibi bir de ilkokul arkadaşıma rastladım. ya insan ıssız adada ilkokul arkadaşına rastlar mı ada ya? bu ne biçim saçmalıktır, bi yürü git allasen! bırak bunları da, gel sana kanka makarnasından yapayım şöle bol domatesli peynirli. yanına da iki sarma açtık mıydı değme keyfimize!

not: tamam la köfte de var, gel hadi seni köftehor seniii...

Perşembe, Mayıs 10, 2012

ıssız adadan notlar-2

sevgili ıssı... hadi ordan be! nerden sevgili oluyomuşun bakiim sen? tanımam etmem, hayret bişi! bi çekil, bi geri dur, bi haddini bil yahu! aaa... düştük dediysek o kadar da düşmedik herhalde. herkes yerini bilecek arkadaşım. bak şimdi de arkadaşım dedim diye sırnaşma, herkes dedim diye de havalara girme. biliyorum ıssız olduğunu, lafın gelişi söledim ben onu. hem ben başka bişi diyecektim hep unutturdun. hep böyle yapıyosun kafamı karıştırıp bırakıyosun. olmuyo ama bak kızıcam şimdi! zaten bugün hiç iş yaptırmadın bana. varsa yoksa otur kitap oku kıç büyüt. ıssız değil misiniz hepiniz aynısınız. ama biliyorum ben sana yapacağımı. görürsün sen ada gibi nasıl oluyomuş. hişt kime diyorum? bak yine...!

not: ıssız..zzz...zzzzz......................

Çarşamba, Mayıs 09, 2012

ıssız adadan notlar-1

sevgili ıssız ada,
ıssızsın da bana mı ıssızsın? değilsin elbet. sana düşeli daha ne kadar oldu ki? bu arada kusura bakma, öyle paldır küldür düşüverdim ama sen de az değilsin. kafa göz yardın valla. bir de üstüne haber bile vermedin, bileydim yanıma üç şey alırdım. hani ıssız adaya düşücez ya. neyse, bu seferlik de böyle olsun. ha, ne diyordum? daha sana düşeli çok olmadı ama ben hemen sana ayak uydurdum. önce kalkıp şööle bi temizlik yaptım, adanın kabasını aldım. artık kaba değilsin adacım, ıssız olabilirsin ama kaba değilsin. yat kalk teşekkür et. ıssızlık bir kader değil sonuçta. ne demişler? ıssızsanız ıs sızsınız. yaa adacım, kader işte. ne oldum demiycen, ne olcam diycen. ben de ne olcam dedim ve büyüyünce pilot olmaya karar verdim. madem düştük bir ıssız adaya, beni ancak bir uçak paklar hesaabı, çaktın? ben şimdi bi çakıcam sana görcen gününü gerzek ada! daha yeni sildim süpürdüm her yeri, hemen kirletmişsin. elli kere söyledim ayağınla basma şu yerlere, çamur oldu hep güzelim kumsal! hooop kime diyorum? ay uyumuş ayol! sabah erken kalktıysa demek ki...

not: yatıp kalkıp şükredicen hacı. ıssız ada yerine yeraltına da düşebilirdim. noldu o zaman, al sana yeraltından notlar hoppalaa! yaaa...

Cumartesi, Mayıs 05, 2012

till then...

bunu bulana kadar bu

Perşembe, Mayıs 03, 2012

a shark tale

:))))

Bi' de böyle bi'şii var...


Çarşamba, Mayıs 02, 2012

höyt!!!

neeemiiiiiiş ?!?!!

Hadi ben ne bok yediğimi bilmiyorum da size ne oluyor kuzum? Çiçekti fotosentezdi derken iyice kafaları yediniz yemin ediyorum. Bahar mı çarptı, depresyon mu geçirdi bilmiyorum ama hiç hoş değil bilesiniz! Hadi siz bir terbiyesizlik yapıp gugıla "ben yaşlıyım" yazdınız, o zibidi gugıl ne halt etmeye benim blogumu çıkarıyor karşınıza? Bu ne tıynetsizlik, bu ne terbiyesizlik, bu ne hadsizliktir!!! Yine de hanfendi çizgimden kaymak istemiyorum ve sadece şunu söylüyorum; "sensin o gugıl, sensin o! piiiiis! yaşlıııı! giiiiit!!!"

kiiiiiiim ???
Bir de bunlar var tabii. Ecnebi memleketlerden abuk sabuk etiketleri takip ede ede tee buralara gelenler, hişt size söylüyorum. Olm bi adam olun lan. Dil bilmez iz bilmez, ne işin var burada? Tamam turist ve misafir sever bir memleket olabiliriz ama biz bu blogda yabancıları sevmeyiz dostum. Şaka lan şaka. Severiz tabii, niye sevmeyelim. Hem sevmeyip de ne yapçaz elin conisini afedersin, sevmeyip de koynumuzda mı besleyelim? Gerçi düşündüm de.......