Cuma, Eylül 30, 2005

Salı, Eylül 27, 2005

yine bir diş macerası...

Evet bildiniz, yine ben ve benim yirmilik dişim! Bugün yaklaşık 45 dk.-1 saat kadar süren bir operasyonla üçüncü (ve İnşallah son) 20lik dişim de alındı. Dikkat ederseniz "alındı" ve "operasyon" kelimelerini kullanıyorum; çünkü adam (dişçi bey oluyorlar kendileri) resmen ameliyat etti ağzımı. Diş bir türlü çıkmak bilmedi (evet biliyorum; inatçı diş sahibine benzer diyorlar, aynı şeyi saç için de uydururlar kanmayın), acıyı anlatmaya çalışmayacağım tabii; zira ancak çeken bilir. Ama son durum raporu verebilirim: efenim şu an ağzımdan aldığımız son duyumlara göre sol arkada dikiş var, ayrıca sol 36-38 ve sağ 45-46da (dişçi terimleri işte, gide gele öğrendim, yakında diploma da verirler bana!) dolgu yapılmak üzere boşaltılmış ve çürükleri temizlenmiş iki diş bulunuyor. Bunların yanısıra hasta (benim beeennn!!) ağzını açamıyor, kesinlikle yutkunamıyor, konuşamıyor, yiyemiyor vs. Boğazında yanma ve ağrı var, sanki birileri boğazının sol tarafına bir bıçak sokmuş canları isteyince o bıçağı oynatıp daha derine batırıyor gibi (valla hastanın kendi tarifi böyle); dedim ya, yutkundukça acıdan yamuluyorum, yutkunmayınca da daha çeşitli problemler çıkıyor ortaya... Ne diyeyim; Allah kimseye vermesin, verdiğine de tez zamanda şifa versin. Amin!

Cumartesi, Eylül 17, 2005

k.ö.f.t.e.











K.Ö.F.T.E. IS WATCHING YOU... HRRR!!!

Çarşamba, Eylül 14, 2005

yine diş yine yirmi!



YİNE 20LİK DİŞİM ÇEKİLDİ; HEM DE DİŞÇİ AMCANIN HAİN BİR OYUNU SONUCU!!! GÜYA SADECE KONTROLE GİTTİM, OLSA OLSA Bİ TOPLU TEMİZLİK OLABİLİRDİ AMA ANLAŞILDI Kİ ADAM BENİ TOPTAN TEMİZLEMEYE KARAR VERMİŞ! ÜSTELİK SÖYLEDİĞİNE GÖRE BİR 3. DAHA VARMIŞ. HENÜZ BİRİNCİNİN ACISINI YENİ UNUTMUŞKEN ŞİMDİ BÜNYE YİNE ACILARA GARK(!) OLDU (BÖĞĞĞKK)!!! OOOYY OY NE BİTMEZ ÇİLEM VARMIŞ!

VALLA GELMEYİN ÜSTÜME ZATEN MORFİNLİYİM, Bİ DE DİŞİM YÜZÜNDEN YEMEK YİYEMEZSEM SALDIRIRIM KARIŞMAM!!!

Perşembe, Eylül 08, 2005

kıımısı balık köftesi :P



Balık, küçük kırmızı balık... Boğuluyordu... Yeniyetme, sivilceli, şımarık ve arsız bir çocuk tarafından içine konulduğu ufak, yuvarlak kavanozda yavaş yavaş ölüyordu... Aptal çocuk yüzünü cama yapıştırmış pörtlek gözleriyle ona bakarken zavallı kırmızı balık yaşam mücadelesi veriyor, çırpınıyordu ümitsizce, öleceğini biliyordu. Çocuksa çatlak ergen sesiyle hain kahkahalar atarak onu izliyor, eğleniyordu. Bilmiyordu; bu balık, tuhaf ama onu seviyordu...

Balık cama yaklaştı, tam çocuğun tombul suratının önünde durdu. Bir açıp bir kapadığı balık ağzını cama dayadı ve onu öptü. Minik ve kırmızı bir balık öpücüğü... Çocuk şaşırdı, kahkahası yarıda kesildi. Şimdi hangisi alıktı?!

***

Berrak sudaki kırmızı balık*
Sana canım demek için
Canımdan bir parça ve
Işıksız gecelerin sessiz özgürlüklerini verdim
Dışı sevda
İçi zindan değilim artık

(pilli bebek*)

Pazartesi, Eylül 05, 2005

kızıl köfteeeee



Hahahahaaa!!!

Köfteniz artık kıımısı saçlı bi kişilik; nam-ı diğer süper kahraman "Kızıl Köfte" oldu. Artıkın kızıl saçlarıyla ortalıkta dolaşıp kötülerin düşmanı, iyilerin baş belası olacak! (böyle diildi sanki bu laf ya neyse)

İlerleyen bölümlerde;

Kızıl Köftenin Doğuşu

Kızıl Köftenin Yoğuruluşu

Kızıl Köftenin Pişişi

Veee Kızıl Köftenin İntikamı!!!

to be continued sayın seyirciler...

:))*