Pazartesi, Aralık 31, 2012
Hoşgel 2013!
Yeni yıl hepimize sağlık, mutluluk, huzur, başarı, şans, kazanç getirsin; sevdiklerimiz hep yanımızda, hayallerimiz de gerçek olsun İnşallah! Nice bol kahkahalı, yazmalı, üretken, öykülü, kitaplı, imza günlü, ödüllü yıllara muck muck :))
Perşembe, Aralık 27, 2012
★ Rockstar!!! ★
Çohyoğunum sevgili bılok, hiç sorma neredeyse yeni yıla girmeyi unutucam o derece. Gerçi unutursam da bu sefer o girmeye kalkabilir aman evlerden ırak. O yüzden bir an evvel işlerimizi bitirip hazırlık yapmalıyız ve fekat bu yıl sanki hiç yeni yıla girecekmişim gibi hissetmiyorum (taam anladık o gircek üff!). Bundan önceki yıllarda daha haftalar öncesinde başlardı bende bir geri sayım heyecanı, bi kutlama hevesi falan. Bu sene kafam mı çok dalgın, ben mi yaşlandım bilmiyorum. Bi de ben 2012'ye çohalıştıydım biliyon mu blog, pek ayrılasım yok. Hatırlarsın 2011'i tekme tokatla gönderdiydik neredeyse ama bu 2012 bi başka çıktı arkadaş. Bi sevimli, bi tatlı geldi, ondan ayrılmak yardan ayrılmak gibin oldu. Aşkımız hiç bitmesin istiyom ama nasıl olcek bilmiyom. Nese onun postunu da soora yaparız artıkın, bu aralar boşladım burayı zati iyice, kulağını çekeceğim merahetmesen! Ama dedim ya çohyoğonom. Bi de tuhaf hallerdeyim, ulan tam çalışıcam töbe estağfurullah böle bişiler oluyo, bi gülme geliyo felan. Ama boşver şimdi onu anlatmanın sırası değil, zati başlıkla da ne alaka di mi? Hıh hemen konuya geliyorum; kar tatili nedeniyle ertelediğimiz İstek Vakfı Belde İlköğretim Okulu etkinliğini dün yaptık. Fakat o da ne? Bana mektup yazanlar, elini kolunu imzalatanlar, sarılıp öpenler, çiçek verenler abbov! Bi güzellik, bi tatlılık, bi şamata gırgır, olm ne oluyoruz dedim ya, ben hayatımda böle şımartılmadım, sanırsın bir rockstar, bir prenses bir peri! Hayır bi de hemen alıştım biliyo musun blog, hiç yadırgamadım, çiçekleri kucakladım çocukları öptüm geldim ağzım kulaklarımda. Eh hadi darısı nicelerinin başına! :))
İnşallah be Seyficim, senin gönlünün güzelliği yeter! :D |
Çarşamba, Aralık 12, 2012
idiots sans frontières
Hayat bir oyunsa, neden bütün ebeler gelip beni buluyor sevgili blog, sorabilir miyim acıba?
Tabii sorarım lan, sana mı sorcam! Zati içmişim sederjinli kahveyi kafam bi milyon, bütün gece uyumadım, tüm hırsımı senden çıkartırım valla!!
Peki ya insanların mallık ve salaklıkta sınır tanımaması?
İşte bütün mesele bu değil de nedir??? Sorarım sana!!!
Cevap ver banaaaaaa...................
Perşembe, Aralık 06, 2012
maddenin 6 hali
- Xasiork'un misyonunu tamamladığı şu günlerde yeni oluşumumuzla yine karşınızdayız sevgili okuryanlar. Ölümsüz Öyküler yayın hayatına başlamıştır, vatana millete hayırlı uğurlu ve de uzun ömürlü olsun ;)
- "Sevdiği gibi yazamazsa ölecek" hastalığına yakalandığımdan daha önce bahsetmiştim. Şükür ki biraz hafifledi de, milyonlarca yıl önce başladığım öyküyü bitirebildim. Hem onu, hem de Tabitha King romanı hakkında yazdığım incelemeyi şu linklerden okuyabilirsiniz: "Samiver" - Tabitha'nın Tuzağı ya da Yetenekli Bayan King
- Uzun zamandır muzdarip olduğum bir konu var (muzdarip neyy lann?!). Arkadaş, herkes facebookta twitterda bir yığın şey paylaşır ama ben bir şey paylaştığım zaman olay oluyor. Aslen tanımadığım, tanıdığım ama pek konuşmadığım, konuştuğum ama normal zamanda halimi hatrımı sormayan kim varsa hemen muhalefete koşup yorum yapıyor. Hemen laf sokup gidecekler illa. Ateş almaya mı geldiniz a dostlar? Önce bi oturun çay kahve ikram edelim iki lafın belini kıralım, yooook. İlle yazı astıracaklar bana, "Bu duvara işemek yassahtır!"
- Paylaşım demişken... Arkadaş bazısı da var otu boku paylaşıyor babasını satayım ya. Haber kaynağım uzadıkça uzuyor, bir sürü abuk sabuk resmin fotonun altında bir sürü abuk sabuk özlü sözler, deyimler, özdeyişler aaaayyyhhhhh fenalık bastı komşular su getirin! Hayatın anlamını çözdük bi altına güzel foto bulup paylaşmamız kaldı. Ayrıca bana hayatın anlamını öğretme Abidin, git bi bardak çay koy getir. Hayret bişi yaa...
- Bu aralar DIYlara ara vermiş gibi gözüksem de ara ara aranmıyor değilim (ara-ara-aralık!). Eski dikiş makinesinin tekrar iş görür hale gelmesiyle ben de DIYlarda atılım yaptım; giyemediğim kısalıktaki bir eteğimin ucuna dantel diktim-k-tirdim. Çohzel oldu çohyi oldu taam mı?
- Hazır kış da gelmişken, dolapları tekrar gözden geçirip giymediğimiz ama giyilecek durumda olan kıyafetlerimizi o dolabın esaretinden kurtararak ihtiyacı olanlara ulaştırsak ne kadan da güzel olmaz mı? Giysi bağışı kabul eden belediyeler, kurum ve kuruluşlar var; internetten araştırarak size en yakın olana götürebilirsiniz. Maltepe'de belediyenin Elele Yaşam Merkezi kabul ediyor mesela. (tel: 0 216 388 19 20)
Etiketler:
aralık,
dıy,
facebook,
giysi bağış,
ölümsüz öyküler,
twitter,
xasiork
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)