vuhuuu. başladık yine yazıp yazıp silmelere, hadi hayırlısı. başlık kendini anlatıyor zaten. peki ama niye? neden olmasın? bahar gelmiş, ağız tadıyla bir deprasyona giremeyecek miyiz, ille hep o mu bize girecek? tamam, terbiyesizleşmeden konuya giriyorum. sevgili plok, doluya koyuyorum olmuyor, boşa koyuyorum dolmuyor, çohyoğonom. ama hiçbir şeye de yetişemiyorum. üstelik koskoca bir (rakamla 1) haftamı iptal edilen bir projeye harcadığımı öğrenince zil takıp oynayacak kıvama geldim. oysa o sürede başka bir poroceye kanalize (!) olup şimdiye belki de bitirebilirdim. anlıyor musun? ağlasam sesimi duyar mısın feryatlarımda ya da çekyatlarımda diyeceğim ve sen anlayacaksın kafamın ne kafası olduğunu. at. eşek. odun. seç beğen al, yeme de yanında yat. oyee. herşeyin üstüne bir de uzun süredir aradığım imitasyon deri ceketi (gerçek değil çünkü üstüme hayvan giymek gibi bir adetim yok, kendim bizatihi hayvanım, teşekkürler almayayım, no fur!!!) üstelik çok da iyi fiyata ve de bedenime göre bulup daha başkasını bulurum diyerek salaklığıma doymadan almayınca mal gibi ortada kaldım. burada şairin "mal gibi"den kastı direkt mal, gibisi yok. zaten benim gibisi de yok. hello depresyon.