Pazar, Temmuz 23, 2006

hasret köfteleri

















Ayrılık değil, son hiç değil... Ama merak etmeyin sizi de kendimi de ağlatıp blog ortamlarını kasmiicam; ben hasretimi kenarda köşede tek ayak üstünde (ve gözyaşlarıma eşlik edip akan burnumla beraber) çekerim anacım. Siz yeter ki yol hazırlıklarına başlayın; minibüs tutulsun, yolluklar pişsin, arkamızdan sular dökülsün; istikamet kara kent Ankara! Ya zaten yıllardan beri bir Ankaralı özletiyordu kendini (bkz. Hande zillisi), şimdi bir de Aslıyan köftesi çıktı başımıza. Ama sıkı durun Ankara, Bolu, Abant ve bilimum yolüstü et lokantaları! Yıllar ayıramayacağı gibi yollar da ayıramayacak; artık sadece İstanbul değil, tüm yurt bıkacak bizden niahahahaaaaaa!...

Zırlamayın len!

Not: O Aslıyan'ın başındaki ellerden biri benim; yani mesaj veriyom kızım, elim her zaman üstünde olacak, benden kurtulamayacaksınnn!!! ;)*

Hiç yorum yok: