Çarşamba, Temmuz 04, 2007

Ben

Bu aralar kendime pek takığım; ne yapsam batıyor, ne yapsam derin analizlere gark oluyorum, iğrenç oluyor. Ama aslında meselenin ne olduğunun farkındayım, farkındayım da boşver be sevgili blog, bir de sen yorma kendini. Ben zaten sana anlatıyorum hepsini tane tane, al işte...
Sadece kendisiyle ilgilenen, etrafındaki dünyadan bihaber yaşayan tiplemelerden nefret ediyorum. Ama enteresan bir biçimde ben de sadece kendimle ilgilenmek ve kendimi dünyaya kapatmak istiyorum -aha al işte yar analizin kafasını-
İnsanlara sinir oluyorum, insanları seviyorum ama hayvanları kesinlikle daha fazla seviyorum ve onlara sinir olmuyorum. Hayvanın aptalı şirin oluyor da, insanın aptalı hiç çekilmiyor. Bir insan hem hayvan, hem de aptal olduğundaysa cinayetim geliyor.
Hayatta birkaç rutinim -uyku, kahve, internet, tv, kitap, yazı ve müzik- var, bunlar bozulduğunda arızaya bağlıyorum. İnsanlar planlarımı bozduğunda çekilmez biri haline dönüşebiliyorum.
Basit şeyleri seviyorum; karmaşaya, gereksiz ayrıntılara gelemiyorum. Gelenleri de sevmiyorum.
Yaralarımı kendim sarıyorum; ama yanlış ama eksik, başkalarının sardığı bandajlara karşı alerji geliştiriyorum, kaşınıp duruyorum sonra. Teselliyi çok çok iyimser bir hayal olarak görüyorum. Kendime acımasız davranmaktan hoşlanıyorum -gel gel analize gel şimdi-
Aptal oyuncakları seviyorum ve sevmeye de devam edeceğim, laf edenleri de yakalayıp döveceğim.
Kolay ağlıyorum ama kimsenin yanında ağlamamaya dikkat ediyorum. Güçlü görünmek için değil; sadece ağladığınızda diğer insanların sizi avutmaya çalışmalarını aptalca buluyorum. Rahat rahat ağlamam için beni rahat bırakacak bulduğumda ağlarım, söz.
Çok gülmeme takıp "aa ne neşeli şeysin sen öyle" diye ikide birde laf sokuşturan tiplere gıcık oluyorum. Onları kahkaha denizlerinde boğmak ve suni teneffüssüz bırakmak istiyorum.
Suratım asık olduğunda "aaa ne sinirli şeysin sen öyle" diye laf atanlara sinir oluyorum; zaten sinirli olduğum için sinirim iki, yer yer üç katına çıkıyor, katliamım geliyor.
Sadece kız olduğum için ince, narin, nazik, terbiyeli, hanım hanımcık, munis ve duygusal olmamı bekleyen insanları aptal buluyorum; aptallıklarını da alıp yanımdan defolup gitmelerini istiyorum.
Sadece kız olduğu için ince, narin, nazik, terbiyeli, hanım hanımcık, munis ve duygusal (mış) gibi yapan kızlardan tiksiniyorum; mümkünse saçlarını başlarını yolmak istiyorum.
Depresif insanlardan hazetmiyorum; mümkünse depresyonlarını alıp...
Genelleme yapan dallamalardan nefret ediyorum; beni genelleyebileceğini sanan aptallara da sadece acıyorum -biraz megalomanca oldu di mi, oh olsun, beter olsunlar-
Bunun dışında; kendimi seviyorum, kendimi onaylıyorum -yalan tabi, yok öyle bişi, sadece lafı geldi esprisi oldu diye şeettim ama tamamen de yanlış sayılmaz hani-
Neyse canlarım; gecenin bir yarısı nefret kusasım geldi, zaten bu aralar pek bir agresifim gördüğünüz gibi. Ama nedenine gelince;
Aslında kendime kızgınım. Kendime verdiğim sözleri tutamadığım, kendi planlarımı kendim bozduğum ve kendi yolumu yine kendim tıkadığım için kendime acayip gıcık oluyorum. Kendime kendisi kendilerine kendi kendine... Budur!

2 yorum:

Adsız dedi ki...

cnm benim aslında hiçbirşey yazmıcaktım. çünkü neler hissettiğini anlıyorum ve böyle zamanlarda ne söylen boş geliyor insana.ama herşey geçiyor be canım, unutulmaz denen herşey yerini bir başka mutluluğa ya da üzüntüye bırakıyor.o yüzden olay, kişi, hayvan(:)sen somut şeylere takma kafanı, önemli olan sensin ve bütün bunlar unutulcak, geriye bir tek yıpranma payı kalacak,,, sana üzülme demiyorum ne de kızma ama uzun sürmesin yeter ok cnm, hadi öpüyorum en "sulu"sundan ve "iç"ten...

foondah dedi ki...

ehehe yirim kız ben seni :PP geçti ki zati, hemen unutuveriyom herşeyi, yarım aklımın en iyi yan etkisi bu sanırsam ki :PPP öptüm ben de kuşumcum ;))