Pazartesi, Ocak 11, 2010

Mouse'un boğumlarında vandalizmin doruklarında


Asla sakin bir insan olduğumu iddia etmedim; hatta deliliğim, cadılığım, vandallığım ya da inatçılığım, her neyse kabul ettim, öptüm başıma koydum. Ama...


Vandallık da bir yere kadar, okur! Sen misin bozulan her elektrikli aleti vurma ve darp etme yoluyla çalıştırmaya çalışan? -Evet, benim- Al o zaman, al al al!!!


Mouse bozuldu; bozulmakla da kalmadı, benim darbelerime dayanamayıp -evet, sanal darbe yaptım, çok güzel oldu, koyiim mi bi kaşık?- kırıldı. Kalbi kırık bir fareden daha kötüsü şeysi kırılmış bir mousedur arkadaş, bunu gördüm bunu öğrendim ben bugün! Çalışmadı çalışmadı çalışmadı!


Allah'tan melek gibi bir babam ve onun kadar olmasa da, dünyalar iyisi bir Metin Abim var. Metin abi bilgisayarcı komşumuz; tükanı var kendisinin, sesleniyorsunuz "Metin abiiiiiii yetiiiiiiiiiiiiş!" diye, hemen geliyor Heman gibi. Tabii melek babam sayesinde benim bağırmama da gerek kalmıyor -ben zaten vandalım, bağırmam, vururum!- o çağırıyor, Metin Abi geliyor; mükemmel bir takımlar. Bir nevi Batman & Robin gibiler; yeni mouse alıyorlar, takıyorlar, bir anda her şeyi çözüyorlar. Maaşallah onlara, USB çoklayıcı almak bana...


Not: Teknolojiden anlamayan feminite modelimi de yaptım, huysuzum gurursuzum, otururum aşşa! Oh misss...

2 yorum:

Tiara dedi ki...

Fare bozulması kadar kötü bir şey yoktur. İyi senin imdadına yetişivermişler hemen, bir hafta klavyeyle bilgisayar kullandığımı hatırlıyorum biliyor musun. =P Zor işler bunlar.

foondah dedi ki...

çok feci hakkaten ya, fare dersin küçücük bir şey dersin sallamazsın ama kuyruğu bir titretti mi anlıyorsun, meğer sağ avucumun içindeki sevimli bir dostumuzmuş kendisi, söz bi daha vurmiicam :P