Bahçeli hesabı attık başlığı, Allah sonumuzu hayretsin... Evet okur, sen de bir hayretsin yani. 330uncu posta gelmişiz, dost musun düşman mısın belli değil, bi git Alla'sen. 5 kişilik izleyici grubum 6 olmuş, tam davullu zurnalı kutlamalara başlayacaktım ki, bir de baktım izleyicilerimi göremiyorum. Tam bir "Zeki Müren de bizi görecek mi?" vakasıyla karşı karşıyayım. Hayır yani, gören de sanacak ki sanatçı toplumdan kopuk yaşıyor, kral halkın arasına karışmıyor, sahnenin parlak ışıkları yüzünden seyircileri göremiyor! Külliyen yalan! Hepsi blogspotun suçu, güncellemem gerekiyormuş ama tırsıyorum sevgili okur. Burtonesk template'imi, kımıl kımıl app.larımı, gökkuşağını yedi rengini kaybedecğim diye korkuyorum. Blog bu, ne yapacağı belli değil, kim vurduya da gidebilir. Töbeee...
4 yorum:
:D zurnanın son deliği ben oluyorum şuanda.. merak buyurmayın, asayiş berkemal!.. herşey yerli yerinde duruyor gibi.. 2005 yılından beri burlarda yazdığınızı görüyor ve de sayınızın neden artmadığına içerlemiş bulunuyorum.. tabi ki öenmli olan sayı değil.. yazdıklarımızı sadece kendimiz bile okusak yeter.. ama en azından 2005 başlangıcına saygı duyulmalı diyorum ve de mikrofonu fırlaratak karanlıktaki yerimi alıyorum.. saygılar :)
hahah o zaman welcome to the dark side! :DD
aman efenim, zurnanın son deliği çok mühim bir mevkidir, hoşgeldiniz sefalar getirdiniz :)) böylece ben de izleyicilerine yoklama çeken blog sahibi olarak tarihe geçeceğim bu gidişle ama o sayının artmaması beni de derin endişelere gark etmiyor değil hani. neyse, izlemeyenlere de bir güzellik düşünürüm yakında :P
yalnız asıl komik olan, güncellemeyi yapıp yine de izleyicileri görememem oldu, template'i son anda kurtardım, topuklarım vura vura geri döndüm yuvama. siz de el kaldırıp 'burda!' demeseydiniz fark edemeyecektim, iyi oldu, çok memnun oldum. en kısa zamanda iade-i ziyarete geliyorum :)))
"Köfte susuz!" diye haykırdı halk! Lakin inanmadı kral...Tattı, baktı. Suluydu, inandı. 2005'ten beri sofrasındaydı. Sarayda ziyafet, sulu köftesiz olmazdı. Aşçılar da çok çalıştı. Mühim olan kıvamdı. Halka da ikram yapıldı. Başarı kaçınılmazdı. Hep bir ağızdan "Köfte sulu!" diye haykırıldı. Herkes inandı. Tadıldı, bakıldı. Ağızlar şapırdatıldı. Peçete ile kurulandı. Sulu köfte, yakında her evin menüsünde yazılı, sofralarında da yapılı olacaktı. Kral kralsa, halk da halktı. Her biri okur yazardı.
hahaha evimizden köfte, soframızdan bereket eksik olmasın o zaman mrlim :)))
Yorum Gönder