Pazar, Ocak 30, 2011

sophie'nin seçimi





Heartbreak, make me a dancer, dancer
DJ, give me the answer, answer
Love, stop getting me down, down, down

Ben demiyorum, Sophie diyor. Sophie Ellis-Bextor. İsmi bile melodik hanım kızımızın, kendisi ise şahane. Pop müzikten hazetmeyen bünyeye te lise yıllarında zerk eyledi "If this ain't love, why does it feel so good?" virüsünü. O günden beri yaptığı çoğu şarkıyı beğenerek dinledim, kendisini de severek izledim. Kolay değil; insan hem top model güzelliğinde olsun, hem böylesine aklı başında olsun, hem de taş çatlatırcasına yetenekli olsun. Eh sonrasında da kalplerde taht kursun. Kurar abi bi'şey demiyorum ama o kalpler kırık olunca insanın içi de bir hoş oluyor haliyle şarkıyı duyunca. Şimdi taktık ya kırık kalbe son zamanlarda, hah işte Sophie bacımız da yeni şarkısıyla değinmiş toplumun genel bir yarasına. Aşk acısı insanı vezir de yapar, rezil de misali; bazı bünyelerde de dansçı, şarkıcı, zurnacı yapıyor demek ki. O zaman, haydi DJ çal bakalım, neşemizi bulalım. Aşk, sen de bir hoşttur git lütfen ayak altında dolaşma, hadi çocuum!

Cuma, Ocak 28, 2011

sale!


magic cure: take the pieces of your broken heart and shove it up your ass!

Pazartesi, Ocak 24, 2011

Pazartesi, Ocak 17, 2011

Pazartesi, Ocak 03, 2011

Mutlu son - mutlu yıllar!


2011 Hoşgelsin - Yeni Yıl Kutlu Olsun!

Kutlaması geç olsun ama güç olmasın ;P
 
İşte mevzu bahis kurabiyeler... İnşallah yeni yıl da kurabiye tadında geçer; hepimize sağlık, mutluluk, huzur, başarı ve hoş sürprizler getirir :)

Ben de bu arada bol yazılı, bol basılı, bol kazançlı ve de bol Oz'lu bir yıl dileyeyim bari :)))  
Sevgiler ;*

2011 macerası: kim kime girdi belli değil !!!

Korktunuz di mi? İtiraf edin. Her sene yeni yılı hem arifesinde, hem de ertesinde postlar ve dostlarla kutlayan köfteye bu yılbaşında ne oldu ??? dı nı nı nıııın !!!
Çok çılgın şeyler oldu blog! Anlatsam inanmazsın ama and verdim n'olur dinle :))
Bak şimdi...
Yeni yılın 3 gün öncesine gidiyoruz... SuluKöfte (o zamanlar 26) sessiz sedasız evcağızında oturmakta. Gayet sakin uysal ve hatta domestik; zira yılbaşından ve yeni yıldan tek beklentisi yılbaşı kurabiyesi pişirip aileyle afiyetle yemek. Hayatındaki tek heyecan da kurabiyelere vereceği şekiller ve katacağı gıda boyaları (Uğur Dündar ve Arena ekibi mutfağı basarsa daha da heyecanlı olabilir tabii ki). 
İşte her şey böyle sakin ve normalken bir telefon gelir ve SuluKöfte (hâlâ 26) yeni yıla 2 gün kala sabah körü kalkıp ta 4.Levent'e gider. Kendisiyle hem alakalı, hem de alakasız olan bir iş görüşmesine katılır.
Aynı günün akşamı Kurabiye Canavarları'ndan bir haber gelir, Cumartesi gününe yetiştirilecek acil bir proje vardır ve bu uğurda yeni yıla çalışarak girmeleri gerekmektedir. Köfte'yi alır bir telaş; bir yandan sülale boyu organizasyon, bir yandan kurabiyeler, bir yandan cankurtaran projeler, bir yandan da beklenen iş haberi... dım tıs dım tıs dım tıs!
SuluKöfte (26'nın son demlerinde) yılbaşı sabahı yine erkenden kalkar, annesine yardım eder, kurabiyelerini pişirir, süsler. Sonra düşer yollara, yoldaşlarıyla beraber projede çalışmaya. Akşam tekrar koştur koştur eve varır, herkes onu beklemektedir. Yemek, hediye, yeni yıl telaşının arasına bir de proje yetiştirme telaşı karışır.
Yeni yıla yeni umutlar, uykusuz gözler, karmakarışık bir zihin ve tuhaf bir sırıtışla girer SuluKöfte, artık 27'dir.
Ama çılgınlık ertesi gün de sürecektir.
Yeni yılı çalışarak karşılayan Köfte 4 saatlik uykuyla kalkar, yine düşer yollara, yoldaşlarının yanına çalışmaya. Akşama kadar durmaksızın, uykudan kapanan gözler ve yorgunluktan abuk sabuk gülen suratlarla projeyi bitirip teslim ederler. 
Böylece SuluKöfte (27) 3 günde toplam 10 saat uykuyla yeni yıla mahmur bir giriş yapar. 
Artık 2011 hepten mahmur mu geçer, yoksa dört başı mamur bir yıl mı olur, orasını bilemeyeceğim. Daha gelmeden tüm planlarımı alt üst etti ve ilk dersini verdi plan yapmamak konusunda. Sonra da "bu sene de gösterip elletmeyecek" tarzında bir çıkarımla moralimi bozdu kısa bir süre ama toparladık o kısmı, güldük üstüne. Bakalım daha neler gösterecek, hayırlısı sevgili blog, izleyelim görelim bakalım...
Bu arada yeni yıla anca girmiş sayıyorum kendimi. Uykumu aldım sonunda ve Oz'un 8. sezonunu bitirdim İnşallah Maşallah hahhahhah hatta hohhohhoh :P