Cuma, Mayıs 31, 2013

Cumartesi, Mayıs 25, 2013

cumartesi kafası


özellikle 1:05'te koltukların üzerinde atlaya zıplaya yaptığı dansı diyorum.
sanki yarın yokmuş gibi, çaktın köfteyi?

Cumartesi, Mayıs 04, 2013

Kendini kaybedenlerin adresi!!!

Yepisyeni bir alakasız başlıkla karşınızdayım sevgili köfteseverler. Hayır yani kendini kaybettiysen ya da bir şekilde kaybolduysan adresin de olmaması lazım, değil mi ama? Neyse biz yine de gelelim köftenin faydalarına... Kendimi kaybettiğimi anlamışsınızdır; fakat konu ben olunca kendimi kaybetmemden çok, kendimi bulmam haber değeri taşıdığı için burayı da kısaca geçerekten bu seferki kendimi kaybetme sebebime geliyorum: elbette ki kitaplar!


Dayanamıyorum, elimde değil. Kitap görünce, hele ki kelepir kitap görünce indirimde ayakkabı görmüş kadınlar gibi -ki onu da yapıyorum merak etmeyin!- elim ayağım boşanıyor, haliyle cüzdanım da boşalıyor :))


Hepsi benim bebeklerimmiş, hepsini sanki ben yazmışım gibi kucaklayıp eve getiriyorum. Hayır bir de ağırlar, yani toplu toplu alınca haliyle ağırlaşıyorlar ama bu bile beni durdurmuyor. Evlat gibi sarılıp taşıyorum gıkım çıkmadan. Eve iki kilo domates al deseler "üf onu mu taşicam şimdi" diyen bi insanım halbuki. Niye böyle oluyo ya...


Bir de şöyle bir durum var; alma hızımla okuma hızım birbirine denk değil. Yani kitapları aldığım gibi okuyamıyorum, şimdiden iki yıllık stoğum mevcut neredeyse ama bana mısın demiyorum, al sana al sana, hatta al bana al bana diyorum. Kitap aldıkça rahatlıyorum ve buradan yetkililere sesleniyorum: kitapları indirin! ya da siz fiyatları indirin biz alırız! kelepir canımız, seve seve alırız! Ay bu sonuncu olmadı ama neyse, mevzuyu anladınız siz, şimdi dağılabilirsiniz. Ama du, adres dedik madem söyleyelim: kelepir kitaplar Kadıköy'de Alkım, Kabalcı ve Metro Kitap (365 gün kitap fuarı denen yer, rıhtımda şehirlerarası otobüs acentelerinin olduğu tarafta) adreslerinde bulunabilir, hayır bu bir reklam değildir, amme hizmetidir, bkz: