Pazartesi, Aralık 30, 2013

diyır ikibinonüç

Bu sene ben buraları çok boşladım. Yok yok çok boşladım. Öyle böyle değil, çok boşladım. Bu kadar boşlamasaydım iyiydi ama çok boşladım. Epey boşladım yani. Diyerek sıradan, saçma girizgahımı yaptıktan sonra size 580. postumla merhaba diyorum sevgili dostlar! (selam uzaylı, biz puştuz!)

Teaam yaa bu kadan gıy gıy yeter (bkz. gıy gıy: 1. goy goy'un iç bunaltanı 2. gırgır'ın r'leri söyleyemeyeni), biz işimize bakalım. Bilirsiniz ki bloga iş getirmeyi sevmemeadsfadfdgshaha... Ulan tam lafa gircem, töbe est. bi gülme geliyo giremiyorum iyi mi. Yeaa şimdi kossskoca yıl zırt diye geçip gitti ya, OY DAĞLAR. Olm yemin ediyom ben yine bişi anlamadım. Zaten benim herhangi bir şeyi anladığım gün çok başka bi dünyaya gözlerimizi açıcaz. Sonra gelsin foton kuşağı.

Neyse, sebebi ziyaretimiz malum. Yılsonu postu gireceğiz ki, yeni yıl postuna yer açılsın. Her yıl yaptığım yeni yıl mı bize girecek, yoğsam biz mi birleşip ona girelim geyiğini bir kenara bırakıyorum. Bak bu kıyağımı da unutmayın köftehorlar. Yeni yıl kararları arasında yoktu ama sizin için yaptım bi güzellik. Şımarmayın dalarım.

İşte efenim, hazır başlığımız da "diyır ikibinonüç"ken istedim ki sevgili 2013'ün dedikodusunu yapalım, uğurlarken sırtına vura vura gönderelim. Aslında vurmaya kıyamam, baya sevdiydim ben bu seneyi ama madem yenisi gelecek eskiye hemen tekme atmak bizim ata sporumuz olduğu için hemen kolları sıvıyorum. Ben zaten dereyi görmeden de paçalarımı sıvadığım için iyice sıçıp sıvamadan konuyu açıyorum:

Sevgili 2013,

Sen ne güzel bir seneydin. Onüç monüç dediler ama sen hakkatli çıktın. Bol okumalı yazmalı, bol kitaplı, bol imzalı etkinlikli, üstelik de sürprizli bi sene oldun benim için. Tabii en önemlisi sevdiklerimle, sağlıklı ve huzurlu olmaktı. Ki huzur çohönemli; bak ülkeye, bu sene yemediği şamar biber gazı cop kalmadı. Bazısı da kutu kutu ayakkabı parası yedi, daha da kimler neler yiyecek kim bilir ama biz konumuza dönelim. Konumuz ne, tabiisi benim! Az DIYlı, bol gırgırlı, az biraz koşturmacalı, kafi miktarda seyahat-çok miktarda da direniş barındıran, yeni projelerin filizlendiği, eski projelerin yeniden dirilip palazlandığı, dostlukların pekiştiği, benimse yaşlanmayıp büyüdüğüm (yuh artık!), daha bi bilinçlenip kendime geldiğim, yer yer de kendimi kaybettiğim bir yıldın canımınüçü. Giderayak son bir kazık atmazsan seni ilelebet muhabbetle hatırlayacağım. Sen de beni şöyle hatırlarsan sevinirim cınım ^_^

Bitirirken seni çok çok öpüyor, yolda 2014'ü görürsen şu notumu iletmeni rica ediyorum -ki kendisine de sonra iki çift laf edicem zaten:


Sevgi ve selamlarımla...
Sulu Köfte
XOXO


Hiç yorum yok: