Pazartesi, Nisan 14, 2014


Olm nasıl giriş yapıp ne yazacağımı şaşırdım resmen! Öyle böyle değil, çok ama çok acayip sevdim ben bu filmi. Jim Jarmusch'un yazıp yönettiği "Sadece Aşıklar Hayatta Kalır" en sevdiğim vampir filmi olmanın yanı sıra, en sevdiğim filmler arasında da yerini aldı. Başroldeki Tilda'ya hasta, Tom'a köle, filmin müziklerine hayran, Adam'la Eve'in ilişkisine ise ne olacağımı bilemedim, nazar ederim diye korktum :P
Esasen film eleştirisinden anlamam, yazmaktan da çok hazetmem ama bu film öyle içime işledi ki, paylaşmam lazım dedim. Aslında fikir çok sade ve basit: oturup düşündüğün zaman "eğer vampir olsam ne yaparım?" diye, seni gıcık eden insanları ısırmak dışında, ölümsüzlüğün verdiği bol zaman ve enerjiyle ilk olarak okuyamadığın bütün kitaplara saldırır, tüm filmleri izler, dünyadaki her müziği dinler ve sanat eserini görmeye çalışırsın. En azından benim o kadar zamanım ve fırsatım olsa ben sokaklarda kanlı kurban kovalamak yerine bunu yapardım, çok net söylüyorum. İşte Jarmusch da bunu yapmış, daha doğrusu onun yazdığı vampirlerimiz Adam ve Eve böyleler. İkisi de fazlasıyla zeki, bilgili, kültürlü, sanatsever ve zevk sahibi. Üstelik de çok karizmatik ve cool'lar; fakat kan emen gözü dönmüş vampirler oldukları için değil, hatta tam tersine, son derece zarif, duyarlı ve sakin tabiatlılar. Karizmalarının sebebi yüzyılların görmüş geçirmişliğini, bilgeliğini ve o rafine zevkleri gayet doğal bir şeymiş gibi taşıyıp yaşamaları. Özellikle de ilişkilerine yansıyan bu tavır beni benden aldı. Bir aşk yüzyıllara meydan okurken nasıl hem bu kadar uyumlu ve doğal olabilir, hem de kıvılcımını kaybetmez insan hayret ediyor! :P Başka bir hayret konusu da, Jarmusch'un bu aşkı muhteşem estetik sahnelerle bize sunması. Müzikleri hiç söylemiyorum bile, aşağıya numunelik koyacağım ama albüme de mutlaka bakın. İçinde hem vampirler olsun, hem gıpta edilesi bir aşk olsun, hem şahane müzikler olsun, hem de daha bir sürü ufak ve gülümseten detay olsun; gel de tadından yeme! -peki Adam'ı yiyebiliyoz mu?!!

not1: Adam'ı ayrıca anime bi karaktere benzettim sanki, Hellsing'deki Alucard tipi var bir parça ama karakter olarak alakası yok tabii.
not2: Beni aldı bir düşünce, "böyle bir ilişki mümkün mü?" diye. Mümkün ama vampir ya da ölümsüz olursan. Hiç yaşlanmadan, olanca güzelliğin ve gençliğinle kalırsan, ruhun da bazı şeyleri görüp geçirdikten ve doyduktan sonra olgunlaşırsa tabii ki Adam'la Eve olursun. Ama böyle Ayşe Fatma Hayriye, biraz zor cınım ^_^
not3: Gerizekalı blogspot istediğim videoyu listeleyemediği için mecburen böyle koyuyorum, tıklayın izleyin anacım... Funnel of Love-intro



Hiç yorum yok: