Pazartesi, Kasım 02, 2009

yörüngesel hareketler bunlar

Büyük Depresyon son buldu gibi ama ağzımızı hayra açmakta fayda var, yel alabilir yoksa. Hatırlıyorum da, bir zamanlar nasıl sinir olurdum depresif depresif ortalıkta donalıp oraya buraya mesaj yazan tiplere. Meğer başa gelmeden bilinmiyormuş; gerçi bilmiyorum onlarınki ne kadar sahici ama benimki harbiydi, yalan yok. Neyse, geçti gitti, yandı bitti kül oldu, püfff.
Ara not: Ulan eğer her böyle yadırgayıp yargılayıp sinir olduğum şey başıma gelecekse işimiz var, yani neler olabileceğini tahmin dahi etmek istemiyorum, tövbe Tanrı'ma...


Takacak başka şey bulamadım, şuna taktım:
Şimdi iflah olmaz bir Radyo Eksen dinleyicisi olarak (evet reklama da başladım, ne yapalım, züğürtlük zor zanaat) nedir, rock müzik dinleriz, di mi? Peki Miss Platnum nedir abicim? Yanlış anlaşılmasın; bu tombik Balkan ablamızı pek bir sever ve takdir ederim ama günde en az üç defa rock müzik yapan bir radyoda dinlemek garibime gidiyor, hele ki bu abla rock sanatçısı değilken (sanatçı dedim, vurun kahpeye). Bir de tek bir şarkısı anasını satayım, "Why did you do it?" Tamam, şarkı güzel de, radyoda çalışan birinin yarası mı var acaba, birine mesaj mı gönderiyor, "Şimdi de Edirne'de oturan halakızına gitsin sıradaki şarkı" mı diyor yani kendince? 
Asıl taktığım nokta ise, Miss Platnum çalsın, çaldırılsın, mesele değil. Ama eğer onu çalıyorsanız farzı misal bir Lily Allen niye çalınmıyor, üstelik kendisi o kadar alternatif bir kardeşimizken? Boşuna mı yırttık buradan pötümüzü, "Never Gonna Happen", "22", "The Fear" vs. diye? Dinleyin dinletin abicim, underground tayfanın asabını bozmayın alttan alttan...


Tüyap... Kitap Fuarı... Hastasıyız, gidin götürün, okuyun okutun modundayız. Bu sene de arkadaşlarla toplanıp gidilme ihtimali var 8 Kasım'da. İmza günleri, söyleşiler, tanışmalar, vs. Güzel hareketler bunlar. Yalnız içimi burkan bir şey var; ulan iki kitap yazdık yayınlandı sattı da, çok şükür, hatta bir de imza günü yaptık sevgili Kocaeli'nde. Ama nedense şu Tüyap'a bir türlü kapağı atamadık babasını satayım. Nedir yani, şu garibanı da köşesinden koyuverseniz, uslu uslu dursa orada? N'olur be, ha hacı, yap bi güzellik lan?

Ara not: Bu yazıyı okuyan Meral, Merve ve Büşra ahalisi, galeyana gelmeyin, kahvaltı sözüm var biliyorum, unutmadım ve ayarlayacağım bir şekilde, umarım galiba sanırsam İnşallah...


My baby is in love with Eddie Vedder...
Oh yeah!

6 yorum:

mrlmrl dedi ki...

inşallahı maşallahı yok bunun...geliosun o kadar! :P ordan da tıpış tıpış gidersin Tüyap'a...

foondah dedi ki...

Haha tamam bebişim, geleceğim, kızma :))

Aydedeye havlayan dedi ki...

haha güzel bi noktaya takmışsın ama takılmayacak gibi değil hani..
ps:tüyapa kapağı attım ben ama benim de ikinci roman beklemede .. bana da bi yardım bea :)

foondah dedi ki...

hehe zaten her şeyi tam olana rastlamadım ben hiç; ya kitabı basarlar tüyapa çağırmazlar, ya tüyapa çağırıp ikinci kitabı bekletirler ya ödemede sorun çıkarırlar, ya bişi bişi, yani zorla isyankar yaparlar insanı. şimdi biz bunlara mı takalım, radyonun eksenine mi takalım (ki son zamanlarda The Gossip çalmaya başladılar, peşlerindeyim :P) diyorum işte, bi elimizden tutan, bi sanatın sanatçının dostu yok ki! :))

Aydedeye havlayan dedi ki...

ahahah kesinlikle al benden de o kadar.. bi taraftan eksen bi taraftan yayınevleri .. ne zor hayat ya bu!! :) ikisine de takacak kapasitede olduğumuza inanıyorum ben.. :) izlerim..

foondah dedi ki...

evet evet o kapasite fazlasıyla mevcut, takacak bişi bulamasam kendim üretir yine takarım, o derece ama hepsini de buraya yazamıyorum maalesef, oto-sansürcü oldum bunların yüzünden :)) teşekkür ederim :)