23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun.
Ama bize değil. Dünya çocuklarına. Çünkü biz çocuk değiliz. Bizim memlekette çocuklar bile çocuk değil.
Egemen de değiliz, ulus da değiliz. Ayıp çünkü. Türk'üm doğruyum çalışkanım demek suç. Çocuk olmak da suç. Bok yesin çocuklar, otursunlar oturdukları yerde, sinirimizi bozmasınlar, yoksa karşılarına 10.000 kazma çıkarırız görürler neymiş çocuk olmak.
Hem bu ülkede mühim olan çocuk olmak değil, tatmin olmak. O da kolay zaten, iktidar hepimizi tatmin edecek yakın gelecekte. Hepimiz Haydar Dümen olacağız. Püfür püfür sigaralarımızı tüttüreceğiz açık alanlarda, çünkü kapalı alanda sigara içmek de yasak.
Aslında bloga yazı yazmak da yasak. Aylarca aptal bir kağıdın yürürlüğe konmasını bekleyip kararın iptalini kutlamak da saçma. Ama dedim ya, mühim olan tatmin olmak. Buradan yazınca tatmin olmuş sayılıyoruz, Almanya da el sallıyor.
Bugün 23 Nisan, neşe dolamıyor insan. 365 günde bir tek bugün varmış gibi, TRT 23 Nisan'ın ilk saatlerinde "Çağrı" filmini yayınlamaya başlıyor. Mesaj verir gibi, daha da kötüsü ayar verir gibi, inat gibi, kışkırtır gibi. Aptal gibi.
Ben hem Müslüman, hem de Atatürkçü bir birey olarak artık daha fazla katlanamıyorum bu insanların mallıklarına. Benim dinimi bana karşı kullanıp beni, ülkemi, geleceğimi ve hatta dinimi kurtarmış Atatürk gibi bir insana ve onun mirasına bunları yapmalarına dayanamıyorum.
Sinirleniyorum, üzülüyorum, hırslanıyorum, umudumu ve sabrımı yitiriyorum, gitgide daha tahammülsüz ve kötü bir insan oluyorum. Ama günahım da onların boyunlarına, biliyorum.
Vazgeçtim ben, çocuklar yemesin bok. Büyükler bir bok yemiş zaten, çocuklar da yemesin. Şeker yesinler onlar. Yüzleri gülsün her şeye rağmen. Bu yazı da burada bitsin.
Bir dahaki erişim engelleme kararına kadar, esen kalın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder