Pazar, Eylül 03, 2006

'what's next?' generation

"Sırada ne var?"... Hayatı artık at gibi dört nala değil, Ferrari'nin bilmemkaç beygir gücüyle (espri ve sululuklar sonraya lütfen) yaşadığımız şu zamanda kendimi sık sık sorarken buluyorum bu soruyu... "Eee şimdi ne var?" Öyle acımasız bir soru ki aslında. Sanki tüm olacaklar olmuş, yaşanacaklar yaşanmış, tüm olasılıklar tükenmiş gibi... Bir de ukala, bir de yüzsüz; yani sıradaki gelse ne yazar gelmese ne yazar, hepsinin köküne kibrit suyu der gibi... Üstelik yanıltıcı; ne olursa olsun başederim gibi saçma bir yanılsamaya düşürüyor insanı, ki eyvahlar olsun... Fakat belki de altında yatan anlam çok daha farklı; daha acı dolu, daha isyankar sanki. Hani dibe batmış da bundan daha dibini göremezmiş gibi. Ama alın bir yanılma daha; hayat en "bundan kötüsü olamaz" anlarımızda yakalayıp yere daha beter çivilemez mi bizi zaten. İşte bir korkum varsa bundandır benim de... "Sırada daha ne var? Yetmedi mi artık, bitsin yaa..." Ama bir isyanın başkaldırışıyla değil, ya da nanik depresifin (sonra açıklarım) vurdumduymazlığıyla... Sadece bir küçük köfteciğin hayata dair korkusu, merakı, endişesi ve belki ucundan kıyısından biraz da heyecanıyla... "What's next be birader?!" Olasılıklar havuzunda boğulup hayat okyanusunu ördekli kolluklarıyla yüzüp aşmaya çalışan gariban jenerasyonuma... Biliyorum oradasınız; çünkü "the truth is out there"... Maybe because it was never here... Kalın sağlıcakla ;)

Hiç yorum yok: