Geçen gün odamdaki telefon bozuldu. Zaten bol badireli bi telefondu kendisi; önce birileriyle hatlat karıştı, telekulak gibi dinlendim bi süre (hırrr), sonra yıldırım yemiş bi telefon kullanmaya başladım, e haliyle o da kafayı yedi. Neyse efenim; bu sorunu ortadan kaldırmak için gideyim kendime şöyle güzelinden, biraz da ucuzundan bi telefon alayım dedim. Aklıma şu eski model telefonlardan almak geldi; hani işaret parmağını deliklerine sokup da numarayı çevirdiklerimizden. Bayılıyorum ben onlara, bir de babamın dediğine göre onların şeffaf, içindeki mekanizmayı gösterenlerinden varmış, arada ışık falan saçıyormuş vs. vs. Beni aldı tabii bi heves, tutturdum o telefonlardan istiyorum diye. Ve fekat tüm Küçükyalı'yı arayıp taramamıza rağmen hiçbir yerde bulamadık, bulamadığımız gibi bulabileceğimiz bir yer olmadığını, zira bu tür telefonların artık üretilmediğini de öğrendik. Yani tüm o nostalji hayallerim suya düştü. Oysa ben o telefonla ne konuşmalar, ne dedikodular yapacaktım! Olmadı, boynum bükük kaldı. Sonra mecburen babamın istediği ve ısrar ettiği gibi bi telefon aldık. Hoş aslında babam telsiz almamda ısrarcıydı, neymiş efenim dolana dolana konuşurmuşum ne güzel. Ayol göt kadar odada konuşurken dolaşsam nolur dolaşmasam nolur! Hem zaten dolaşmaya kalksam bile telefonun kordonu hayli hayli yeter odayı tavaf etmeme :))
.
Not: Yeni telefon arayan numaraları gösteriyor, aman dikkat, sapıklık yaparken yakalanmayın!!!
.
Sonra bir başka nostalji öğemin ellerimin arasından kayıp gideceğini öğrendim (arabesk edebiyatından seçmeler 3:18) Pazarlar kaldırılıyormuş bir yıla kadar (hayır Pazar günleri değil, bildiğimiz halk pazarları :PP) Bilen bilir; ben pazar hastasıyımdır. Bayılırım pazarlara, güzel güzel şeyleri ucuza almaya, pazarcı amcalarla pazarlık etmeye :PP Hem artık utanmıyorum da, elalemin adamının önünde don sütyen seçmeye, pazar kaşarı oldum bayaa :PP Ama işte bu güzel ortamı ne akla hizmetse kaldıracaklarmış bir sene içinde. Artık ucuza cici alacağımız, pazarcı amcalarla muhatap olacağımız, pazarcu teyzelere gıcık olacağımız pazarlarımız olmayacak. Ne yapacağımızı, daha doğrusu o kadar insanın ekmeğini artık nereden kazanacağını bilmiyorum ama çok endişeleniyorum, ciddiyim. Eğer gerekirse pazarların kalkmaması için eylem bile yapmaya hazırım. Pazarcı amcaları bu haklı mücadelelerinde yalnız bırakmamaya kararlıyım (Pazar ve pazarlık özgürlüğümüz engellenemez!!!)
.
Zaten Küçükyalı Tanzim/Halk Pazarı da yavaş yavaş ölüyor, dün bunu da gördüm. Çocukluğumda babamla gittiğimiz, Küçükyalı'nın kalbini oluşturan, benim de babamı izleyerek esnafla ilişki kurmayı ilk öğrendiğim yer olan tanzim artık neredeyse bomboş. Dükkanlar kapatılıyor, kapanmayanlar da iş yapamıyor. Artık kimse esnafla yüz göz olmadan meyvesini sebzesini süper marketlerden kendisi seçip alıyor. Ama kimse bu kdara insan ne yapar, nasıl geçimini sağlar diye düşünmüyor. Kazanan yine büyük market sahibi kapitalist kodamanlar oluyor. Ama bu gidişe bir dur demek gerekiyor, yeter artık. Ben eski tanzimimi, pazarımı, pazarcımı, çevirmeli telefonumu istiyorum! Ey Gima, Bim, Şok, Mopaş ve bilimum halk sömürücüleri; kazanamayacaksınız! Köftenin laneti üzerinize olacak, promosyonlarınız bizi satın almaya yetmeyecek, sonunda kazanan yine pazar olacak! Çocukluğumu geri istiyorum artık, yeter be!!!
.
Not: Bana katılanları bu Çarşamba Bostancı Pazarı'nda eylem yapmaya bekliyorum ;)
2 yorum:
...
...
Yorum Gönder