Pazar, Aralık 17, 2006

sick'n tired

aynen böyle hissediyorum işte! sanki güzide Türkçemizde bu durumu ifade edecek yeterli kelime yokmuş gibi, bir de ingilizce yazıyorum üstüne! ama umurumda olmadığını anlamışsınızdır, hayatında cümleye küçük harfle başlamamış olan ben, şu an bunu da yapıyorum yai pes!
...
ani sinir ataklarımın beni nereye sürükleyeceğini bilmiyorum, belki de annemin dediği gibi huysuz bir kız olup çıktım. ama inanın umurumda değil. kime, nasıl davrandığım; neye, nasıl kızdığım hiçbişi ilgilendirmiyor beni. kızmış olmam yeterince meşgul ediyor beni zaten.
...
en çok da embesillere cevap veremediğim zaman sinirleniyorum, içimde kalıyor ya. herifin teki bugün bir inci patlattı. gençlerin bi boktan haberi yokmuş, öyle dedi. o dedi ya kesin doğru. pabucumun solcusu, beyni donunda gelişmiş ukala dümbeleği, kendini bile kurtaracak hali olmayan gönüllü çevreci! birileri gerçekten fucktırıp gitmeli.
...
herifin teki çıkıyor, "benim soyadım da şeran hadi tanışalım" diyor. oldu, embesilin önde gideni. yapabileceğim en iyi şey aynı soyadına sahip olmak gibi bir talihsizlik yaşadığımı düşünmek olabilir ancak.
...
herifin teki, tanımam etmem, bana "vefasız" diye mail atıyor. sadece bu ama ha, başka bişi yazmadan. ağzının payını verince sesi kesiliyor. madem yaptığının arkasında durmayacaksın, niye abuk sabuk şeyler yazıp atıyosun elaleme. sanal alemden atıp tutmak kolay tabii ama merak etme ben sana sanaldan geçirmesini bilirim. daha önce yapmadığım şey değil zira.
...
bişeyden daha bahsedecektim ama vazgeçtim. değmez bile, zaten unuttum gitti, yıllar evvelinden bi mesele. ha bu arada ben aslında başka bi post atacaktım; daha doğrusu aynı konuyu yazacaktım ama daha yumuşak bişeydi. sonra sayfalarca yazdığım şey internet kesildiği için boşa gitti. aynı şeyi tekrar yazacaktım ama sabrım tükendi, sinirim had safhaya çıktı gördüğünüz üzere. bilgisayara vurmaya çalıştım ama kaçtı, bi yakalasam yapacağımı biliyorum ben.
...
bu da biraz ekşili-acılı bi yazı oldu, oh da iyi oldu Allah Allah! hep içine içine at nereye kadar ya, yeter artık valla! herşeyi patır patır söyleyemiyosun bazen, oysa söylencek o kadar şey var. ben açsam ağzımı bozulcak ama o kadar kusur da olur artık. napalım.
...
ama tabi bu arada bazı şeyleri görüp sakinleşmek de mümkün. parlayıp sönen bişilere benzedi halim ama ay neydi şimdi hatırlayamadım. çatapat gibi kızım valla, buyrun burdan yakın valla ahahah...

Hiç yorum yok: