Cumartesi, Nisan 28, 2012

Mim: Kadın için evlilik kaçınılmaz bir son mu?

Uzun zamandır şöyle güzelcene bir mimlenmemiştim, Orkidela sağolsun hem beni mimlemiş, hem de güzel bir konuya parmak basmış. Toplanın bacılar, konumuz evlilik! -yalnız evlilik yazarken bile elim sürçtü ve evil yazdım, anlayın yani konuya nasıl yaklaştığımı! :P

Şimdi efenim, malumunuz evde kalmış bir kızkurusu olaraktan ve de bu payeyi büyük bir gurur ve mutlulukla taşıyaraktan vereceğim cevap belli: HAAAYIIIIRRRR!!!

Uzun uzadıya toplumsal mesajlara, sosyolojik tespitlere ya da psikolojik çözümlemelere girmeyeceğim; çünkü aslına bakıldığında tamamen iki kişiyi ilgilendiren özel bir mevzu bu. Evliliğe, evlilere ve evlenenlere saygım var; ancak evlilik herkese göre bir şey değil bence. Yani kadın erkek fark etmez, toplumsal önyargı ve baskıları da bir kenara koyun; herkes evlenmek zorunda değil. Yapı ve tercih meselesi. Bu kadar basit. Genelde evlen(e)meyenler evliliğe ve evlilere, evliler de bekarlara bok atarlar ama kimse kimseyi ilgilendirmez ve ilgilendirmemeli de aslında. Ben şahsen pek hazetmiyorum ama daha önce de dediğim gibi "bir başkasını kendine kıyacak kadar seven ve bunu tüm dünyaya duyuracak kadar coşan insanlara" da sempatim var. Durum bundan ibaret bana kalırsa. Okiş? ;)))

Hiç yorum yok: